Doğrusu, “filler tepişir, çimenler ezilir.” Derviş Zaim’in filminin ismi aynı zamanda. (Buradan bir selam yollayalım kendisine. İyi sinemacıdır.)
Oradan da hatırlıyor olabilirsiniz. Ben başlıkta eğdim biraz ama sorun bakalım, niye yaptım? Önce bu atasözü kiminmiş ona bakalım.
“Orijinali Swahili dilinde olan bu deyiş Somali’den Mozambik’e, Kongo’dan Kenya’ya uzanan geniş bir coğrafyada pek yaygındır. Kimi kaynaklar ana kökeninin Kenya’da yerleşik Kikuyu topluluğu olduğunu iddia eder. Swahili dilindeki orijinali ‘wapiganapo tembo nyasi huumia’ şeklindedir.” (kaynak)
Bir de “Atlar tepişir, arada eşekler ezilir.” var. Afrika versiyonunun yerlisi. Çok yaygın değil ama kullanılıyor. TDK bile sözlüğüne almış.
Ben yine de başlığı biraz açayım. Siyasette bir takım çözüntüler, örüntüler; pat diye masa başında karşılıklı yapılan bir takım planlar var son günlerde. Nasıl mı? İki ters bir düz mesela; haraşo örgü veya tavlada 2 mars 1 oyun gibi… Tavladaysa 5-0 maçı kaybettin demek 2 ters bi düz.
Yeterince açamadım. Biraz daha açayım. Siyaset dediğin normal insanların başına çorap örer mi; benim oğlum bina okur, döner döner bi daha okur mu! Örmez, benim oğlum da bina okumaz.
İşte anlayın canım siz de… Birileri birileriyle ittifak yaptığında kime yarıyor? Fillere mi, çimenlere mi? Şurayı vermem, burayı sen al! O ilçede varım, yokum, bir daha varım… Orası senin, Merkez benim… Veya herkes kazanır yaygarası. İttifak olunca herkes kazanıyor. Valla mı? Peki, kim kaybediyor?
Çimenlerin hakkı yok. Seçtiniz bizi işte diyor filler. Biz istersek ittifak yaparız, istersek yapmayız. Hatta düz bir kâğıda bunu tükenmez kalemle alt alta yazarız. Birbirimize ve seçmenimize saygımız gereği budur. Bu kadar saygı duyarız. Bilgisayarda yazıp, baskı almanın gereği yoktur. Acelemiz var, acelemiz… Böyle diyor filler. Galiba… Ben öyle anladım. Yanlış mı anladım? A4 kâğıda yazınca anlaşma maddelerini, daha iyi ve daha bir halk yanlısı oldu değil mi? Beğenmişlerdir. Gazetelerde bile yayımlandı.
İlçe örgütleri ne mi yapar? Elbette bizim dediğimizi yapar. Öyle diyor filler. Sanırım. İlçedekiler, “Bizim kendi adayımız, yıllarca kapı kapı gezdik, demir ağlarla ördük, adayımız budur. Sandık kurduk, oylama yaptık da çıkardık!” dediler diyelim. Hükmü var mıdır? Çimenlerin yani. Ezilince mis gibi kokarlar mı yoksa?
Filler ise “bu senin, bu benim” diyerek ve timsah gözyaşlarıyla, yaptıkları anlaşmaların altından kalkmayı düşünüyor olabilirler. Ya kalkamazlarsa?
Ya, “Al Atını, Ver Tımarımı” derse örgütler/teşkilatlar? Sakın bu sefer işler tersine dönüp de çimler filleri ezmesin!