“Seda mevzusunu anlatma gerçeği”nden kaçış yok. Bunu anladım.
Bazen, bazı durumlarda, insan kendi içerisinde mevzuları çözer, nihai bir sonuca ulaştırır ve düzlüğe çıkar. Seda mevzusu benim için tam olarak öyleydi. Dayak mevzusundan sonra kafama aldığım darbe her ne yaptıysa Seda, Seda diye sayıklamışım. Üzüldüğüm nokta ise Şelale’nin bana olan güveni konusunda şüpheye düşmesi.
Seda ile tanışmam nasıl oldu?
Erdem : İyi günler. Erdem Bey’i bekleyen var mı?
Seda : Evet. Ben Erdem Bey’i bekliyorum.
Erdem : He he. Erdem Bey benim. Buyurun odama geçelim.
Oturduk. Birer kahve söyledim. “Siz” dedim. “İşe yeni başladınız anladığım kadarıyla. Bundan sonra sık görüşeceğiz demektir.”
Seda : Evet. Erdem Bey. İlk birkaç ay alışmakta zorlandıysam da artık bir sıkıntım kalmadı. Bundan sonra sık görüşeceğiz.
Evrakların gelmesini beklerken kahvelerimizi içtik, birazcık lafladık. Rafine zevkleri olan hoş bir kadındı karşımda oturan. Sanki birisi ona benimle ilgili bilgiler vermiş gibi; en sevdiğim oyunlardan, sevdiğim sanatçılardan, favori filmlerimden ardı ardına bahis açıyordu. Bu durum onun da dikkatini çekmiş olacak ki dayanamayıp dillendirdi “Erdem Bey, zevklerimiz ne kadar benzermiş. Normalde konuşkan bir insan değilimdir ama iyice çenem düştü. Keşke mesai arkadaşı olsaymışız”
Evrak işlerini hallettikten sonra kalktık. Benim bölge ofisinin deposuna gitmem gerekiyordu Seda ise şirkete dönecekti. Yol üzeri olduğu için bırakmayı teklif ettim. Kabul etti. Kontağı çevirdiğimde müzik çalar otomatik olarak açıldı. Refleks olarak elimi müzik çalara yönelttim. Sonra birden durdum. Seda bu tarz müziklerden hoşlandığını söylemişti, rahatsız ederse değiştiririm diye düşünüp gazladım.
Seda : Vaooov. Machine Head. Bu albümü yıllardır dinlemiyordum. Biraz daha açabilir miyim sesi?
Erdem : Tabii istediğin gibi ayarla.
Şelale hiç sevmez metal müziği, duyduğu gibi kapatmamı ister. Yancısı Talaş da aynen böyledir. Bu sebepten Tunç ile ara ara rock bara gidip çılgın gibi metal dinlediğimiz falan olur. Kabul ediyorum Machine Head biraz sıradışı bir grup olabilir fakat Şelale ile birlikteyken ne Iron Maiden dinleyebilirim ne de Dio!
Düşüncelerim müziğin kısılmasıyla dağıldı.
Seda : Erdem Bey, ben birazcık acıktım eğer acıktıysanız beraber bir şeyler yiyebiliriz. Olmadı siz beni şirkete değil güzel bir restorana bırakın.
Erdem : Yeriz be Seda. Hatta dur seni harika bir yere götüreyim.
Döner kavşağa doğru kırıp kırmızıda sertçe durdum. İnanılmaz bir coşku hissettim birden. Yeşil yandığında çalan şarkının en güzel bölümü gelmişti. Seda sesi iyice açtı.
‘Cause I’m T.N.T. I’m dynamite