Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Başgan! – Bölüm II

Tunç’u Başgan! yapacaktık. Kafaya

Tunç’u Başgan! yapacaktık. Kafaya koymuştuk.

Erdem           : Bence bağımsız aday olmalısın.
Talaş             : Vaatlerimiz olmalı. Seçim kampanyasını şekillendirmeliyiz.
Şelale            : Genç ve yaşlı kitleye yönelmeli. İkisinin dinamizmini hisseden orta yaşın dikkati doğal olarak Tunç’a kayacaktır.
Erdem           : Güzel sloganlar bulmak lazım.
Talaş              : Güzel seçim müziği…
Şelale                        : Teknolojinin bütün veli nimetlerini kullanmak lazım.

Biz beyin fırtınası yapıyorduk. Tunç’un ayağa kalktığını hissettim.

Boz bir kurt gibi görünüyordu

Ve kahve gözleri çakmak çakmaktı.

Yürüdü pencerenin önüne kadar.

Durdu.

Bıraksak,

İnce uzun bacaklarının üstünde yaylanarak

ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak

Bu hengamenin üzerine atlayacaktı.

Tunç              : Söyledikleriniz mantıklı geliyor. Fakat insanın alışık olduğunu bırakması için bunlar yeterli değildir. Alışık olduğundan alışabilecek olduğuna geçebilmesi için bir insanın yanılması gerekir. Alışık olduğuyla ilgili bir yanılgı yoksa alışkanlığını bırakamaz insan.
Erdem           : Anlamadım.
Şelale            : Ne diyosun Tunç.
Talaş             : Aşkım. Anlar gibi oldum ama biraz açıklar mısın?
Tunç              : İnsanların mevcut başgana oy vermesini açıklarken “elleri mahkum” gibilerinden bir ima yarattınız. Bu meseleye “alışkanlık” diyelim. Bu meselenin -öyle ya da böyle- yarattığı suni bir konfor var. Bu konfordan sadece yeni alışkanlık vaat ederek çıkamayacağımı söylüyorum. Daha net olmak gerekirse insanların görmekte zorlandığı ama görmeleri durumunda alışkanlıklarını sorgulayacakları bazı bilgilere ihtiyacımız var.
Şelale            : Ohaaa! Şantaj mı yapcaz olum?
Tunç              : Hayır hayır! Yok öyle bir şey. Nerden çıkardın bunu! Söylemek istediğim şu; parti tipi topluluklarda birilerinin birileri ile ilgili örtbas ettiği veya şantaj için sakladığı bazı bilgiler vardır. Bu bilgiyi örtbas edenin de saklayanın da amacı kendisinin ve/veya partisinin çıkarını gözetmektir. Nihayetinde kendi seçmeninden sakladığı bir gerçek söz konusu ve bu gerçeğin seçmen tarafından sevimli bulunmayacağını biliyorlar. İnsanlara gerçeği göstererek alışkanlıklarını terk etmelerine mantıklı gerekçe verebiliriz.
Erdem           : Sonuç olarak?
Tunç              : Birazcık infial dikkat çekmemizi hızlandırır!

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech