-Hhhhhhh…. Ufff.. Ufff. Uffff… Çok soğuk ya.. Bu ne!
Gayri ihtiyarı döndüm. Burun ucu soğuktan kıpkırmızı olmuş bir kadın gördüm. Sesini duyabileceğimi tahmin etmemiş olsa gerek utana sıkıla “öyle değil mi ama ya?” dedi. “Öyle” dedim.
Bir kaç saniye sonra “Alışık olmayanı hasta eder. Dikkatli ol” dedim. Birazcık yanaştı. “Öyleymiş” dedi. “Kışlık almam lazım biraz. Kışlığım çok az. Pek ihtiyacım olmadı bu zamana kadar…”
Göçmenlere benziyordu. Beyaz ten, sarıya çalan saçlar, düzgün ve dar delikli burun. Yüksek ihtimal Ege’de bir şehirde büyümüştü. Trakya’ya göç eden göçmenlerden olsa soğuk havadan bu denli etkilenmezdi. “Siz” dedim. “İzmirli misiniz ya da Aydın?” “Bilemedin. Denizli’den geliyorum” dedi.
Bir süre lafladık. Şehirde gidebileceği yerler konusunda tavsiyeler istedi. “Şurası var ama şu yönü kötüdür, şurasının şu özelliği olmasa iyidir aslında…” falan diye anlattım durdum. Bir ara manalı manalı güldü. “Ne oldu?” dedim. “Yahu dedi. Hiç tam gelmez mi sana bir yer. Her yerin bir de kötü tarafı söyleyip duruyorsun. Kafam karıştı hangisine gideyim ben şimdi?”
“Aha” dedim kendi kendime. Sıkıcı mı konuştum acaba diye düşündüm bir an için ama gerçekler bunlardı. Hiçbirşey tam değildi. Her şeyin kendince eksikliği ya da öne çıkan bir özelliği vardı. “Eee. Napayım. Öyle ama!” dedim. “Tamam tamam takılıyorum. İyi oldu işte öğrenmiş oldum” dedi.
O sıra da bir otobüs yanaştı durağa. İkimiz de iskele meydanına gidecektik. Beraberce bindik. Otobüse bindiğimizde beresini çıkardı. “Ohh be ısınayım azıcık” dedi. Güldüm. Elimi uzattım. “Erdem” benim adım. “Memnun oldum. Şelale ben de.”
Yolculuk boyunca konuştuk durduk Şelale ile son aşk acımın üstüne ilk defa bir kadınla içimden gelerek uzun uzun konuşuyordum. Bir coşku kapladı içimi iyiden iyiye. Böyle anlarda enerjim yükseldikçe yükselir işin garibi benzer bir durumu onda da görüyordum. “Bu arada” dedim. “Ben bir durak sonra iniyorum. Muhabbetin çok güzel. Kendine çok iyi bak” dedim. “Teşekkürler sende iyi bak” dedi. Kaba davranmamak için telefon numarasını istememiştim ama anladığım kadarı ile “hadi ben gittim” tavrım daha itici durmuştu hemen durumu toplamak gerek diye düşündüm. “Seninle tekrar görüşmek isterim Şelale” dedim. “Tabi senin için sorun olmazsa” diye de ekledim. Güldü. Neşesi yerine gelmişti birden. “Yok yahu neden olsun” dedi. “Numaramı kaydet” dedikten sonra numarasını söyledi. “Mesaj atar mısın ben de seni eklerim” dedi. Bu sırada stop butonuna basmıştım çoktan. “Erdem” yazıp mesaj attım numaraya. Otobüs durmuştu. Şelale’nin telefonundan mesaj sesi gelmemişti. Tam inerken sordum. Geldi mi mesaj. Otobüs hareket ederken kapanan boşluktan sesini duydum. Geldi.