Ding-dong
Ding-dong
Misafiriniz geldi… Lütfen kapıyı açar mısınız?
Ayak seslerini duyuyorum.
Çıkırt.
-Tunçcuğum anahtarını mı unuttun?
-Hayır. Sen aç istedim kapıyı.
-Hmm bu zil sesini uzun zamandır duymuyordum. 90’ları hatırladım birden..
-Çok güzel olmuşsun haaa.
-Aa aa teşekkür ederim. Eee girmeyecek misin? Neden duruyorsun kapıda?
-Cevabını bekliyorum Talaş!
-Ne cevabı aşkım? Soru neydi?
-Benimle evlenir misin dedim ya.
-Yaa Tunç! Uzatma hayatım!!!
-Ya kızım ciddiyim cevap versene.
-Ya tamam gir içeri içerde vereyim cevabı.
-Öyle olmaz. Hayır diyorsan elimdekileri verip gidicem şuan.
-Ahahah delirdi çocuk. Nereye gideceksin hayatım?
-Bilmiyorum ama seni ilgilendirmez. Hayır dedikten sonra benle ilgilenme hakkını kaybediyorsun.
-Aşkım saçmalama girer misin! İçerde cevaplarım! Hadi hadi…
Talaşcığımın “hadi hadi” tonlamasından anladığım kadarı ile onunla kafa bulduğumu düşünüyordu. Girmeyecektim. Kararlıydım. Bu sırada üst katın ışığı açıldı.
-Pişşttt!! Aloooğğğ.. Kardeşim ne bağırıyorsunuz gecenin bi vakti… Evinizde konuşsanıza birader…
Dayanamadım aynen şöyle dedim: “Sus lan it!”
-Bana mı dedin! Bekle lan iniyorum aşşağı…
Talaş’a döndüm. “Cevabın ne?” dedim.
-Aşkım içeri girsene. Ne diye cevap veriyorsun adama. Bak adam aşağı incek olay çıkcak. Hadi gir içeri ya. İçtin mi nedir!
-İçmedim.
Bu sırada üst kattaki deli adamın karısı ve çocukları seferber olmuş adamı engellemeye çalışıyorlardı. Birden bağırmaya başladım.
“Laaaan!!!!! Kalkııın Lağğğğğğnn! Herkes uyansıııın” Talaş paniklemişti. “Aşkım napıyorsun” diyerek ağzımı kapatmaya çalıştı. Elini tutup indirdim, bağırmaya devam ettim. “Uyanın lan uyanın!!! Evlenme teklif ediyorum. Talaş benimle evlenir misin?”
Bağırmaktan gırtlağım acımıştı. “Evet” diyeceğini hissettim. Kapıya doğru döndüm. Kapı kapanmıştı. “Hay aksi!” Tekrar zile bastım.
-Ding dong… Ding dong…
Karşı komşumuz mehtap teyzenin kapısı açıldı yavaş yavaş. Mehtap teyze çöpünü bıraktı usulca. O sırada beni fark etti.
-İyi akşamlar Tunç oğlum. Nasılsın?
-İyiyim mehtap teyzeciğim. Sizi sormalı…
-Sağol oğlum sağol. Anahtarın mı yok neden kapıda duruyorsun?
-Yo yoo anahtarım var. Talaş içerde zaten. Evlenme teklif ettim ama biraz gürültülü edince sinirlendi sanırım kapıyı yüzüme çarptı.
Bir yandan anahtarları yokluyordum. Anahtarlarımın olmadığını fark ettim. Avuç içimle bir kaç kez kapıya vurdum. Açmadı. Öfkelendiğimi hissettim bir an. Yumruklamaya başladım kapıyı. Bir yandan bağırmaya başladım.
Üst katın merdiven ışığı yandı. Kapı açıldı. “Ne oluyor kardeşim! Ne bu gürültü akşam akşam!!”
Cevap vermedim. Poşetleri kapının önünde bırakıp. Aşağı indim.