Bazen hayatta rol yaparak geçinir gidersiniz. Kimi zaman sırıtmaz.
Özellikle siyaset yapıyorsanız. Ya öyle sanıyorsanız? Mesela Bülent Öz’e yapılanı bu halk, gönül kırgınlığıyla karşılıyorsa eğer…
Profesyonel oyuncu Haluk Bilginer, hem sevdiği işi yaptığını hem de bundan para kazandığını her fırsatta söyler. Bilginer’in tonlarca lira dökerek, atıl durumdaki bir depodan bir tiyatro mabedi yarattığını çoğu kişi bilmez. Adı oyun atölyesi. Kulisten sahneye çıkarken şu yazar: Oynamayı bırakmak için… Sonra rakamlar geriye sayar 3-2-1… Ve sahne.
Kastedilen oyun oynamayı, ‘rol kesmek’ olarak algılayın. Şehrimizde kendini ‘tiyatrocu’ sanıp, ‘ahkam’ ve ‘rol’ kesenlere duyurulur.
Gelelim Sayın Bülent Öz’e… Kendisini tanımam. CHP örgütleriyle sıcak ve sağlam ilişkilerini duymuşluğum var.
Diğer vekil Sayın Erkek ne kadar medyatik ise Öz, mütevazı görünümüyle bunlardan uzak bir sıcaklık duygusu veriyordu. Halk seviyordu kendisini.
Şimdi ne oldu da koparıp alıyorsunuz onu bu temastan… Tüm ilçe örgütleri kendisiyle ilgili olumlu görüş ve oy vermişken hem de…
Bülent Öz’ü kim yediyse, halkın bunu bilmediğini sanmasın. Demek ki, iktidar her türlüsüyle kirli… Mutlak iktidar ‘kiskirli’… İktidarın sağı solu yok.
Burası benim şehrim, ‘raconu ben keserim’ cümlesini mafya ve türevleri kurar.
Çanlı gitsin, Bigalı gelsin diye bir dert varsa mesela… Ki, olduğu söyleniyor…
Ayıp ve son bulmalı…
Tepeye bakınca… Hem, demokrasi falan filan… Hem de listeleri ben yaparım… Sayın Kılıçdaroğlu, sizi sizin seçtiğiniz bir avuç insan seçiyor… Bilmiyoruz sanmayın ve tıpış tıpış sandığa gitme falan… Unutmadık.
Bu kadar siyaset yeter…
Söz büyük ustada, Çetin Altan’da…
“Politikacı, sevgilisini düşünürken, karısı ne düşündüğünü sorduğunda ‘Halkımı’ diyen adamdır.”
“Toplumların zekâsıyla, politikacıların zekâsı ters orantılıdır.
Hangisi daha zeki görünüyorsa, öteki de o kadar salak görünmeye başlar.”
“Seçmenle politikacı bir çift tencereye benzetilebilir.
– Tencere dibin kara…
– Seninki benden kara…”
Peki yazının bu uzun başlığı nereden?
“Eski sevgiliye ayıp ettiğini düşünmek, deprem anında merdivenlerden
inerken de yakalayabilir insanı.” (Çok eskiden yazdığım bir hikayeden alıntı.)
Eski sevgilinizle yaşadığınız anları hatırlar ama kendisiyle paylaşamazsınız…
Artık görüşmüyorsunuzdur çünkü.
Pişmanlık nasıl bırakır insanın yakasını?
Asıl bunu düşünmeli.
Bunun siyasetle bir ilgisi var mı? Yok.
Niye?
Hiç, işte öyle…
Bu kadar ilinti kurmayın canım.