Başlığı okuduktan sonra aklınıza; “çalışsa zeki çocuk da, nerdeee!!” gibi şeyler gelmesin. Mike tam 18 ay boyunca, gerçek anlamıyla kafasız yaşamayı başarabilmiş bir tavuk.
Sahibi beyefendi, Mike’ı mideye indirmek için kesmeye karar vermiş. Kafası kesilen Mike ölüme meydan okumuş! başlamış koşturmaya. 2 gün boyunca yakalanmadan o şekilde yaşamış. Bu olay Mike’ın sahibinin vicdanını sızlatmış. Gırtlağından göz damlasıyla beslemeye başlamış. Bu hikaye duyulunca. Mike ünlü olmuş. Mike’ın bu duruşunu görmek isteyenler köye akın eder olmuş. Bir anda dünyanın en ünlü tavuğu olan Mike, kafasız ünlüler arasında en sempatik olanı oluvermiş.
Gelelim güzel coğrafyamızda bolca bulunan Mike tipine.
Mike; -ironik bir şekilde- tüm yeteneksizliklerine rağmen, yetenek gerektirecek alanlarda ün kazanabilmeyi başarmış insandır.
Mike’ın, her fırsatta kullandığı “beni sizler var ettiniz” tarzı cümleler; kitlelerle arasında asla kuramayacağı ilişkinin, karşıt dışa vurumudur. (yabancılaşma, uzaylılaşma) Mike için toplum pek fazla anlam ifade etmez. Toplum; Mike’ın sahnede kalmasını sağlayan gerzek kalabalıktan fazlası değildir.
Mike iç dünyasında, bulunduğu konumu başarı olarak adlandırır. Bu başarılı noktaya gelişinin ardında yatan sır; seçilmiş kişi olmasıdır.
Mike, arasında hiç sevgi bağı bulunmayan halk ile aynı folklore sahip olduğu için halkı anladığını düşünür. İşin garibi, halkın büyük bir çoğunluğu Mike’ın hala “gecekondu mahallesindeki Mike” olduğuna inanır. Bu; kırılması zor bir döngüdür.
Mike, kafasız olduğu için beslenmesi gerekir. Kendi besinini kendisi bulamaz. Bu yüzden sahibinin isteklerini harfiyen yerine getirir.
Mike’ın hayli düşük zeka kapasitesi, kendisini sanatçı olarak tanımlamasını sağlamakla kalmaz; sanatçının muhalif olması gerekmediği konusunda türlü gevezelikler etmesini sağlar. İlginç olan taraf tarihteki muhalif olmayan sanatçılarla tek ortak yönünün muhalif olmayışı olmasıdır.
Cesur Özet: Kafasız Mike olmak -gerçek anlamı ile- kafasız bir tavuk olunmadığı sürece vasat bir durumdur.