Bir kaç sayfa ileri gitti bu sefer.
“Kaosun yıkıcı yüzü bütün Avrupa’yı sarmıştı. Şehirler birer birer duydu fısıltıları. Sonra yıkım geldi. Fısıltılar şehirleri sarmadan önce yaşananları, o kötü zamanları anlatmak istiyorum.
2035 yılıydı. Yorulmuştuk. Bölgesel savaşlar ve küresel çekişmeden geriye sadece kitlesel ölümler, hastalıklar kalmıştı. Ahlaki çöküntü bütün kıtalara bir salgın gibi yayılmıştı. Açlık ölümlere yol açmaya başlamıştı. Tam bu sırada Mavi Gezegen Birliği (MGB) çıkageldi. Amacı; hastalıklarla ve açıkla mücadeleydi. İnanılmaz bir destek gördüler. Takip eden bir kaç sene içerisinde birer birer bütün ülkeler birliğe katıldı. Bir süre sonra MGB politik söylemler üretir oldu. Başta bolca alkış aldılar. Öncelikli hedef yozlaşmış siyasetçiler ve iş adamlarıydı. MGB küresel bir sosyal farkındalık girişiminden alternatif dünyayı yaratabilecek kurtarıcıya dönüşmüştü.
2038 yılında MGB iki ülke başkanını tutukladı. O zaman bir çok insan MGB’nin otoriteler üstü bir otoriteye dönüştüğünü anlamıştı. Bu değişim -önceleri- rahatsız edici olmamıştı. Tutuklananların bunu hak ettiklerini düşünüyorduk. Yaygın kanı; güzel günlerin gümbür gümbür geldiği yönündeydi.
Aynı yılın Aralık ayında Çin’de bir skandal ortaya çıktı. Manşetlerde MGB’nin kimyasal silah sağlayıcısı olduğu yazıyordu. Bütün dünya şaşırmıştı. Bir dedikodudan fazlasıydı bu, belgeler gayet netti. Sonrasında dört bir yandan yeni belgeler ortaya çıktı. 2-3 sene süren huzur bozulmuştu. MGB karşıtı protesto ve yürüyüşleri; ülkelerin MGB den çekilme kararı izledi. Tam bu sırada Özgür Gezegen (ÖG) çıktı piyasaya. Özgür Gezegen ilk iş olarak Mavi Gezegen’in yaptığı yasadışı işleri ortaya çıkardı. Rüzgar tersine dönmüştü. MGB’nin peşinden gidenler ÖG’nin saflarına geçmişti.
Kitleleri ÖG’ye kaptıran MGB sahneden çekilme kararı almıştı. Asıl problem o zaman başladı. MGB destekçilerinin bir çoğu ÖG karşıtı otonom inisiyatiflerle birleşip silahlı eylemler yapmaya başladı. Bütün bu olaylarda ÖG sessizliğini korudu. Ülkeler kendi iç meselelerini kendi çözmeliydi. Bir çok ülke kaosun çalkantısı ile boğuşurken. 2041’de ÖG bir açıklama yaptı; Açıklamada dünyayı bekleyen tehlikeden bahsettiler uzun uzadıya. Bu tehlike ile küresel bir savaş lazımdı. Bu savaşın tek bir elden yönetilmesi gerekiyordu. Bütün ülkelerden bir isteği vardı ÖG’nin. Güvenlik güçlerini ve sistemlerini ÖG’ye devir etmeleri. Bazı ülkeler direndi bu isteğe. O ülkeler toplu halde MGB destekçisi ilan edildi.
MGB en büyük tehlikeydi. Propaganda aracı Yeni Medya’ydı. ÖG medyayı ele geçirdi. Tehlikeli düşüncelere yol açmaktan başka hiç bir işe yaramadığı gerekçesi ile kütüphaneleri kapattı önce.Sonra internet erişimini kontrolü altına aldı. Bütün bunların sonucunda akan kanlar durmuştu. ÖG’nin kurallarına uyan insanlar “özgürce” yaşayabiliyordu. İnsanlar yorulmuştu. Birer birer boyun eğdiler. Direnmeye çalışanlar hapishanelere gönderildi.
2042’ye geldiğimizde ÖG Yeni Düzen’in yöneticisiydi.”