İçimiz karardı

Yaz Saati uygulaması tartışmaları devam ederken vatandaşa verdiği maddi manevi zarar da etkisini göstermeye başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı, “Uygulamadan 540 milyon ila 800 milyon arasında tasarruf sağladık ve geri bildirimlerin yüzde 80’i olumlu” yönündeki açıklamalarına Çanakkale halkı tepki gösterdi. Vatandaş “Cebimiz kararmıştı, şimdi içimiz de karardı” dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, yaz saati uygulaması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Albayrak Yaz Saati uygulamasının tasarruf bakımından olumlu sonuçlar doğurduğunu belirtti. Uygulama ile “540 milyon ila 800 milyon liralık bir tasarruf sağladık” diyerek ekledi; “Vatandaşların geri bildirimi yüzde 80 olumlu yönde…”

Daha önceki günlerde Zonguldak madenlerinin özelleştirme politikaları sonucu madencilerin kendilerini madene kapattıkları protesto ile de açıklamalarından dolayı tepki gören Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yine eleştirildi. Albayrak’ın yapmış olduğu açıklamalar, Çanakkale halkının tepkisini çekti. Halk uygulamanın bize olumlu yansıması yok, aksine elektrik faturalarımız arttı ve sabah karanlıkta güne başlamaktan dolayı içimiz karardı yorumlarında bulundu. Vatandaştan, “Bakan’ın yüzdelik dilimi doğru ama tersten…” açıklaması geldi.

“Çanakkale’de halka sorduk saatlerin geri alınmamasından ve uygulamadan memnun musunuz?” diye sorduk. Kentli, “Cebimiz kararmıştı şimdi ruhumuzda karardı” yanıtını verdi. Kent halkı, Bakanın yüzde 80’lik istatistiğini doğru olarak değerlendirdi ama bir farkla… “Yüzde 80’imiz memnun değiliz” dendi. Kadın, genç, öğrenci yaşlı tüm yaş gurubundan yurttaşlar, “en azından aydınlıkta uyanmalıydık” diyerek uygulamayı eleştirdi.

Kent halkının yaz saati uygulamaları hakkındaki görüşleri;

“ELEKTRİK SARFİYATI ARTTI”

Seyfi Eğilmezbaş, “Elektrik sarfiyatı artıyor. Sabah karanlıkta kalkıp işe gelmek, ister istemez moralim bozuluyor. Sokaklarda insanlar olmuyor. Berat Albayrak’ın yüzde 80 bu uygulamadan memnundur açıklamasına katılmıyorum.”

“BEN HER SABAH TEDİRGİN OLUYORUM”

Doğa Direnç Buldu, “Ben Lise son sınıf öğrencisiyim. Bizim okulda küçük öğrencilerde var büyüklerde var. Ben 18 yaşındayım karanlıkta sokağa çıkmakta bir problem yaşamıyorum. Ama daha küçük çocuklar sorun yaşıyorlar. Herkesi karanlıkta aileleri okula bırakmak zorunda kalıyor. Ben her sabah sanki geceymiş gibi sokağa çıkmaktan tedirgin oluyorum.”

Serhat Oktan, “Ben böyle bir uygulamadan memnun değilim. Sabah kalktığımız zaman havanın karanlık olması bizi olumsuz etkiliyor. Gün ağarmadan okula gelmek moral bozuyor. Sabah kalktığımızda havanın karanlık olmasından dolayı da prizlere dokunup elektrik yakıyoruz. Bizim küçük kardeşlerimizde var onlarda sabah karanlıkta okula gitmekten oldukça rahatsızlar. Eskisi gibi gün ışığından daha fazla yararlanmak istiyoruz.”

Aysun Çarıkçı, “Şu anda ki saat politikasından memnun değilim. Benim derslerim hep sabah 09.00 da başlıyor. 7:30’da kalkmam gerekiyor. Sabah uyandığımda sabah sanki saat 05:00’miş izlenimine kapılıyorum. Bu durumda beni psikolojik olarak etkiliyor. Bu psikolojide benim okula gelmememe sebep oluyor. Saatlerin tekrardan düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Mevcut durumdan memnun değilim.”

“YAPILAN TÜM DÜZENLEMELERİN ALTINDAN BİR KAR ORANI ÇIKIYOR”

Baran Uzundağ, “Öğrenci çevresi için büyük bir sorundan bahsedebilirim. İnsanlar karanlık bir ortama uyandıklarında istenen verim gün içerisinde alınamıyor. Elektrik şirketlerinin bu durumdan kar etmeleri de bu işin tuzu biberi oldu diyebilirim. Bir art niyet aramak istemiyorum fakat yapılan tüm düzenlemelerin altından bir kar payı çıkıyor. Bu durum yağmur yağarken direk şemsiye satıcılarının ortaya çıkmasına benziyor.”

Cem Haydar Bardakçı, “Ülkenin düzeni her şeyden önemlidir. Düzen bir şekilde bozulursa ülkenin düzeni komple bozulur. Bir bireyin uyku düzeninin bozulması bile toplumsal olarak bir sorundur. Bu bir düzen bozma politikası da olabilir. Çocukluğumda annem çamaşır makinasını ve ütüyü elektrik sarfiyatı olmasın diye geceleri kullanırdı. Şimdi sabah kalkar kalmaz prize dokunmak zorunda kalıyoruz. Bu durumda elektrik sarfiyatlarını olumsuz olarak etkiliyor. Sabah karanlıkta kalkmak faturaları olumsuz etkileyerek bize külfet olarak geri dönüyor.”

“BÜTÜN DÜNYA BİR YÖNE DÖNERKEN BİZ FARKLI YÖNE DÖNÜYORUZ”

Umutcan Özer, “Niçin bütün dünya bir saat dilimini kullanırken biz başka bir dilimde bulunuyoruz. Bu uygulamalar tamamen siyasidir. Elektrik sarfiyatları artmıştır. Daha karanlık bir ortamda okula gelmek zorunda kaldığımdan dolayı faturalar giderek artıyor. Ve uygulamadan memnun değiliz.”

Filiz Artuç, “Sabahları çocuklar çok zor kalkıyor. Karanlık bir ortamda öğrenciler sokaklara çıkıyor. Çocukları kaldırmakta ayrı bir güçlük yaşıyoruz. Elektrik ve doğalgaz sarfiyatı artış gösteriyor. Sabahları çocuklar derslerine odaklanamıyor. Uykulu bir vaziyette okula gitme durumu söz konusu. Ben Berat Albayrak’ın yüzde 80 uygulamadan memnundur görüşüne kesinlikle katılmıyorum.”

İlayda Kağızman, “Saatlerin tekrar düzenlenmesi gereklidir. Aileler ve veliler bu konudan oldukça muzdaripler. Biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Büyük şehirlerde çocuklar 07.00’deki okullarına gidebilmek için 06.00’da sokağa çıkıyorlar ve güvensiz bir ortam oluşuyor. Ben dükkanımı 07.30’da açıyorum ve o saatte hava tamamen karanlık bir vaziyette oluyor. Bu benim için büyük bir problem. Bu uygulamadaki eksiklik bizde güven sorunu yaratıyor. Elektrik sarfiyatı da uzun saatler kullanıma bağlı olarak, düşük gelen faturalar arttı.”

“KADIN OLARAK SABAH KARANLIKTA TEDİRGİN OLUYORUZ”

Hilal Uluçay, “Ben Üniversite 4. Sınıf öğrencisiyim. Çanakkale’ye ilk geldiğimiz yıllarda taciz be tecavüz olayları yoktu. Ama şu an Çanakkale bitik durumda. Saat uygulamasının bu şekilde olması da bu durumları tetikliyor. Ben Kerime Sultan KYK yurdunda kalıyorum. Ve yurdun bulunduğu bölgede, şehir dışında olması sebebiyle sokakta tamamen karanlık bir ortamda kadın olarak korkutucu bir manzara ile karşılaşıyoruz. Okul Öncesi Öğretmenliği öğrencisi olarak çocuklar gözlerini sınıfta açıyorlar diyebilirim. Çocukların yaşları çok küçük. Servisle gelen öğrencilerde servise binmeyenlerde okula karanlıkta geliyorlar. Bu durumda öğrencilerde bir adaptasyon sorunu yaratıyor. Çevremde gördüğüm kadarıyla ve yaşantılarımızdan dolayı bu durum bize oldukça zarar olarak geri dönüşte bulunuyor.”

“İSTERİZ Kİ ÇOCUKLAR AYDINLIKTA OKULA GİTSİNLER”

Ali Polat, “Çocuklar için kötü bir uygulamadır. İsteriz ki çocuklar aydınlıkta okula gitsinler. Bu uygulamanın faydadan çok zararı vardır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’nın yapmış olduğu açıklamalara vatandaş olarak katılmıyorum.”

Tunahan Ünsal