Canan Karatay Hoca sağolsun, sürekli ekranlara çıkıp “Veganlar ot kafalıdır, şöyledir böyledir” diye kendi çapında fetva verdiği için ülke insanının kafasında da “Kim ula bu veganlar” gibi sorular oluşmaya başladı.
Her ne kadar hoca asla karşısına vegan bir doktor alıp ekrana çıkmasa da vegan sağlık profesyonelleri kendisine nadiren ekranlardan, bazen de yazılı basın aracılığıyla cevap verme imkanı buluyorlar artık.
Son olarak Hürriyet gazetesi Vegan Doktor Murat Kınıkoğlu ile bir röportaj gerçekleştirmiş ve kendisinin veganlık serüvenini sayfalarına taşımış. Murat Hoca’nın röportajından vurucu olduğu düşünüldüğü için sanırım “Cahil insanlar vegan olmazlar, olamazlar!” sözü ön plana çıkmış.
Ben böyle yaftalamaları doğru bulmuyorum. Çünkü eğitim ile cahilliğin giderilebileceği iddiası bir ütopyadan ibaret. Neredeyse tüm eğitim sistemleri kabul etme üzerine kurulu çünkü sorgulama değil.
Murat Hoca burada büyük ihtimalle bunu kast etmiş cahillik derken. Ancak sonrasında eklediği eğitim ile ilgili cümleler nedeniyle olay başka bir boyuta taşınmış.
Netice itibariyle etrafımızın eğitimli cahiller ordusu ile çevrili olduğu bir gerçek.
Aynı röportajda başka veganlar ve onların vegan olma süreçleri de işlenmiş. Bence çok güzel bir yazı olmuş, özellikle de ana akım medyada yer alması açısından oldukça önemli buluyorum.
Benim veganlara yapılan eleştirilere olan görüşlerime gelirsek; (ki niye gelmeyelim, köşem var)
Doğumdan itibaren vegan beslenmeyen bireylerin, sonraki süreçte vegan olanlarını (sağlık, kilo verme isteği dışında) diğerlerinden ayıran şey eğitim değil, kendileriyle yüzleşebilecek duruma ermiş olmalarıdır. Yani bir yanlışı düzeltmeye önce kendilerini o yanlışın bir parçası olmaktan çıkartarak başlarlar. Daha basitçe bir örnek vermem gerekirse “Ben tecavüze karşıyım” dedikten sonra, tecavüz marifetiyle hamile bırakılmış bir ineğin sütünü içmez, erkek yavrunun süt veremeyeceği için gırtlağının kesilmesi ve dişi yavrunun adım atmasına bile doğru düzgün izin olmayan kafes benzeri yerlerde bir ömür tecavüze uğramasına kaynak sağlamaz. Veganlara yönelik eleştirilerin hiçbir ehemmiyeti yoktur, çünkü istediğiniz sağlık argümanını ya da tarihten beri hayvanları kullanıyoruz cümlesini sunun, size “öldürmeyin, şiddete kaynak sağlamayın,” diyen birinin karşısında ancak ve ancak ZALİM olarak yer alabilirsiniz. İşte tam da bunu anladıkları için insanlar veganlara karşı her zaman sert olacaklar. Çünkü öncelikle sorun kendileriyle yüzleşmede. Ve kimse aslında zalim olduğunu kabul etmek istemez.
Ha bir de sürekli kendilerine saygı gösterilmesini isteyen naveganlar var, canım kardeşim, sen şiddetin tarafısın sana nasıl saygı göstereyim? Hem saygı kazanılan bir şey, sen önce elini bıçaktan çek; ben seni elbet başımın üstünde taşırım.