Milattan Önce 9. Yüzyıl’da, İzmir bölgesinde ve Ege adalarında yaşadığı sanılan ilk çağ ozanı Homeros.
İlyada ve Odysseia destanının yaratıcısı ya da derleyicisi (söylemlerle şiir halinde) olduğu kabul edilir.
Bir iddiaya göre anlattığı olaylar yaşadığı yüzyıldan çok önceleri bölgesinde cereyan etmiştir. Homeros’un anlatımları yine kendisinden yıllar sonra yazıya aktarılmıştır.
Bazı kaynaklar Homeros’un kör olduğunu savunur. Ne olursa olsun, insanlık tarihinin ilk edebi eseridir bu.
Dünya üzerinde dört kutsal kitabın toplamından daha fazla okunmuştur. Böyle bir eserdir, topraklarımızda geçen olayları anlatan kitap.
Yaratıcısı Homeros, ilk kazıyı yapan konsolos Frank Calvert’tir. İlk soyan isim ise döneminin büyük tüccarı Heinrich Schliemann’dır.
Schlimann’ın Troya’dan çıkarıp kaçırdığı eserler önce Almanya’ya ardından da Rusya’ya kaçırılmıştır.
Bu eserlerin geri getirilmesi için yapılan müracaatlarda hep aynı yanıtla karşılandı Türkiye.
Sergilenecek bir müzenin olmayışı mazereti.
Artık şimdi hiçbir ülke bu mazereti önümüze getiremeyecek.
Çünkü tarihi şanına yaraşır bir müzemiz var artık. Ben hatırladıklarımın ismini yazacağım.
Başta dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, dönemin Çanakkale AK Parti Milletvekilleri, Mehmet Daniş, İsmail Kaşdemir, Müjdat Kuşku ve muhalefet milletvekilleri;
Dönemin Çanakkale Valileri Orhan Kırlı, Abdülkadir Atalık, Ahmet Çınar ve son valimiz Orhan Tavlı’ya teşekkürler.
En az müze yapılması kararının alınması kadar; yapımında, tamamlanmasında katkısı yadsınamayan Çanakkale milletvekili AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’a da teşekkürler.
Kısacası Homeros’tan bu yana anlatan, kalemini Troya için oynatan, kimin emeği geçtiyse tümüne teşekkür ediyoruz.
Ha bu arada Homeros’un ismini yaşatma adına Çanakkale Belediyesi tarafından her yıl verilen Homeros Ödülü’ne de teşekkürler.
Çanakkale çok güzel bir değer kazandı. Ödüllü proje sonrası inşaatı gerçekleştirilen Troya Müzesi.
Tanıyalım, tanıtalım, ailemizi, sevdiklerimizi, misafirlerimizi götürüp gezdirelim. İzlenimlerimizi tıpkı İlyada destanı gibi dilden dile dolaştırıp yeni hikâyeler yaratalım.
Savaşlarının kahrını çeken, bu toprakların mirasçısı olan Çanakkaleliler bu müzeye sahip çıkmalıdır.
Bir özel teşekkür de Troya yılı için sahil yolunun açılıp asfaltlanmasında, yola işlerlik kazandırmasında tüm sorumluluğu üstlenen Sayın Valimiz Orhan Tavlı’ya bu duyarlılığı için iki kez teşekkür ederiz.