Nöbetçi Eczaneler
24 Haziran seçimleri öncesi siyasi partiler, “iktidara geldiklerinde” yapacaklarını tek tek anlattılar. AK Parti zaten 15 yıldır bu memleketi yönetiyor, yaptıkları ortada. Yapacaklarını da tek tek sıraladı.
Geçmiş yıllarda AK Parti’nin yapacaklarının söylenmesi ile toplumda bir heyecan, bir bekleyiş olurdu. Bu kez bunu çok hissetmedik, görmedik, gözleyemedik. Artık AK Parti kadrolarının yorulduğunu, toplumda yeni bir heyecan dalgası yarattığını gözleyemiyoruz. Nedense alışkanlık yapmış, biraz da yüzler bıkkınlık yaratmış gibi duruyor. Eee ne de olsa 15 yıllık bir iktidar ve benzer söylemler. 3 dönem kuralından vazgeçilmesi, diğer partilerden onları ayıran özelliğin ortadan kalkması ile eski ANAP’ın son dönemini andıran bir hava estirmeye başladı. (En azından Çanakkale için)
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu seçimlerde ortaya attığı birçok madde toplumun en azından belirli bir kesimi için ilgi uyandırdı. Belki de ilk kez CHP yönetimleri bildiğimiz beylik söylemlerden uzaklaşıp, ekonomiyi de ön plana alarak yapacaklarını ortaya koydu. Bu siyasi partinin inandırıcılığından uzak durmasının tek nedeni olarak gösterilen iç tartışma, kavga, bu süreçte de kendisi gösterdi. Birbiri ile çekişme halinde olan CHP’ye toplum çok güvenmiyor. Güvenmemekte de haklılar. Demokrasi adına tüm kavgaları toplumun gözü önünde yapıyor.
İYİ Parti ve MHP’de ise durum çok farklı değil. Birbirinin tabanına sürekli göz kırpan bu iki partinin, seçim sonucunda kimin yada hangisinin ipi göğüsleyeceği merak ediliyor. Her iki partinin milletvekili adaylarının, çalışmaları sokakta oldukça hızlandı. MHP’nin genç dinamik ismi Evren Yalçın, ak saçlı ülkücüleri de yanına alarak, sivil toplum örgütlerini tek tek dolaşıp, kendisine yer açıyor. Seçimlerin amatör ruhlu, profesyonel hareket eden Rıdvan Uz da MHP tabanı ve merkez Siyaseti tarafından yabana atılacak bir isim olarak görülmemeli.
Çanakkale’deki siyasi partilerin adayları kendi iç hesaplaşmalarını bir süreliğine rafa kaldırıp, çalışmalarını bu eksende sürdürenken, halkın gündemi siyasilerin gündeminden çok uzak ekonomi ekseninde dönüp duruyor. Sokaktaki yurttaşın gündeminde ne seçim, nede adayların vaatleri var. O’nların tek beklenti ve izledikleri konu yükselen dolar ile artan fiyatlar ve girdi maliyetleri. Kimin emekliye ne verdiği, kimin esnafa ne getirdiği falan umurlarında değil. Ay sonunda elemana, kiraya, okuyan çocuğuna göndereceği parayı düşünüyor.
Esnaf sattığı malın yenisini aynı fiyata yeniden yerine koyup koyamayacağının hesabını yaparken, mal alanlarında bir önceki fiyatla, satın aldıkları fiyatın arasındaki farka aklı takılıyor. Kısaca siyasilerin gündemi ile halkın gündemi bir türlü örtüşmüyor. Bunun içindir ki, seçim sandıkları açıldığında hiç de öyle anket firmalarının, yada siyaset yapanların ortaya attığı sonuçlar çıkmayacak.
CHP’den kampanya notları
Çanakkale Cumhuriyet Halk Partililer, haftanın son günü Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce için bağışta bulundular. Öğrendiğimize göre en yüksek 500 lira bağış yapılmış. Partinin adını kullanarak seçildiğiniz, makamlardan aldığınız maaşın bir aylık tutarını bağışlasanız olmaz mıydı. Örneğin eski milletvekillerinden yüksek disiplin kurulu üyesi Sayın Serdar Soydan, bir emekli maaşını, Siyasi Belediye Başkan yardımcısı Rebiye Ünüvar, 7 bin liranın üzerinde aldığı bir maaşını, İl Genel Meclis Üyeleri ile Belediye Meclis Üyeleri de aldıkları birer aylıklarını bağışlasalar iyi olmaz mıydı?
Nasıl olsa siyaseti sizler Halk için yapıyorsunuz. Para için yapmıyorsunuz. Birer maaş eksik alın ne çıkar. Paraya da ihtiyacınız yok nasılsa. Sosyal medyada öyle diyorsunuz ya!
