Avrupa’nın pek çok ülkesinde yaşanan etkinlik krizlerine hafta sonu bir yenisi daha eklendi. Hollanda’da Türk Konsolosluğu’na giden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya izin verilmemesi ülkenin gündemine oturdu.
Diplomatik skandallar nedeniyle Çanakkale’nin İl Başkanı Yeşim Karadağ da dün bir açıklama yayımlayıp yapılan muamelenin insanlık dışı olduğunu vurgulayarak kadın bakana destek oldu. Öte yandan muhalefet partilerinin de Avrupa ülkelerinin tavrını kınaması ve engellemeler konusunda iktidara destek olması dikkat çekti.
Almanya’nın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin etkinliklerinin iptal edilmesi ile başlayan engelleme süreci, Hollanda’nın Rotterdam’da Türk vatandaşlarıyla bir araya gelerek konuşma yapmayı planlayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun uçuş iznini iptal etmesiyle devam etti. Son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın Türk konsolosluğuna girişine izin verilmedi. Saatler süren Diplomatik skandal neticesine Bakan Kaya sabaha karşı konsolosluk önünden ayrılmak zorunda kaldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bir toplantıda yaptığı açıklamada Hollanda’ya tepki göstererek “Batı gerçek yüzünü şu son birkaç gündür açık ve net ortaya koymuştur. Ben olaylar başladığında bunların faşizan birer baskı olduğunu söyledim. Nazizm hortladı dedim. Nazizm bitti sanıyordum ama yanılmışım dedim. Meğerse Nazizm batıda ayakta… Dün gece bizim Bakanımız Fatma Sayan kardeşime, bir bayan kalkıp da kendi konsolosluk binasına, maslahatgüzarıyla ve diplomatik bir araçla gitmesini engelleyen bir ülke bunu nasıl açıklayabilir. Biz davet etmedik ki diyorlar. Nereden çıktı bu? Ben elimde pasaport olduktan sonra istediğim ülkeye girerim” dedi.
KARADAĞ: 8 MART’TAN 3 GÜN SONRA…
Bakan Kaya’ya ve Türk vatandaşlara yapılan muameleyi tüm kentliler gibi Çanakkale AK Parti İl Başkanı Yeşim Karadağ da bir açıklama yaparak şiddetle kınadı. Karadağ, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Almanya, Avusturya, Belçika’dan sonra Hollanda’da da Türk heyetlerine miting yapma izni vermeyen, Dışişleri Bakanımızının uçağına iniş izni vermeyen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın konvoyunu durdurarak uluslararası hukuk kurallarını, diplomasiyi ayaklar altına alan, antidemokratik, faşist ve ırkçı uygulamaları ile Hollanda tüm dünyaya rezil olmuş ve özellikle insan hakları anlamından saygınlığını kaybetmiştir.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden 3 Gün sonra kendini demokrasinin beşiği olarak nitelendiren bir kıtada bayan bakanımıza temel ihtiyaçlarının bile karşılanmasına engel olunarak yapılan bu muamele ahlak dışıdır, insanlık dışıdır bu tutum asla hiç bir uluslararası temayüle sığmamaktadır. Konsolosluk önünde toplanan vatandaşlarımız ve basın mensuplarımız da bu faşist tavır ile karşı karşıya kalmış, 15 Temmuz’da tankın topun önüne yatan bu milleti sindirmeye çalışmışlardır.
Bizce bu utanç tablosunun tek bir hedefi vardır; O da Türkiye’nin daha fazla güçlenmemesi, büyümemesi ve 15 Temmuz’dan itibaren son noktaya gelen Yeniden Diriliş ruhunu yok etme çabasıdır.
Başta PKK olmak üzere tüm terör örgütlerine ifade ve düşünce özgürlüğü adı altında kucak açan Avrupa’nın demokratik olarak referanduma gidecek olan bir ülkenin meşru hükümetin bakanlarına yaptıkları insanlık dışı uygulamaları asla kabul etmeyeceğiz.
Artık onların bekledikleri gibi karşılarında 15 Yıl Önceki boyun büken, el pençe duran bir Türkiye yok. Antidemokratik uygulamalara bize demokrasi dersi vermeye kalkanlara, vatandaşlarımızın demokratik bir tutumla karşılık vereceğinden şüphemiz yoktur. Tüm Vatandaşlarımızı tepkilerini demokratik olarak vermeye ve sükunete davet ediyorum…” Haber Merkezi