Çanakkale özelinde son günlerde aslı astarı olmayan konularda tartışmalar başladı. Bitmeyen senfoni misali, başta emlak fiyatları durmaksızın yükseliyor. Köprü, yollar derken birileri yol bulup birileri de yolsuz bekliyor.
Tarım ve gıdalar konusundaki tartışma, oldum olası hiç bitmiyor. Bir uzmanın ‘yenilebilir’ dediğine, diğer uzman ‘aman ha çok sakıncalı’ diye tutturuyor. Hal böyle olunca da bol miktarda ekmek yemek zorunda kalıyoruz. Ekmekle beslendiğimiz için de nişasta beyinli insanlar olup çıkıveriyoruz. Birileri üflüyor, bizim beyin de uçup gidiyor.
Her olay bu menzilde devam ederken, siyaset normal mecrasında mı gider? Tabii ki gitmez. Çanakkalelilerin hiç derdi kalmadı, varsa yoksa suni gündem yaratılmaya çalışılıyor. Yahu kardeşim hep söylüyoruz. Sokaktaki insan için artık pilavın suyunun suyu da çıktı. Kendinizin bile inanmadığı konularda eylem yapmayın. Biraz yaratıcı olalım. Bizler de eylem var deyip gönül rahatlığı ile konuları gündeme getirelim.
Halk arasında bir deyim vardır; “Kıyamet günü yaklaştı. başımıza taş yağacak” denir. Vallahi öyle hissetmeye başladım. Baksana taş yağmadı ama taşın habercisi çamur yağmaya başladı. Kıyamet günü yakın, benden söylemesi…