Bir dönemin sonu mu?

Öğrendiğime göre önceki gün akşam saatlerinde, İl Özel İdare Genel Sekreteri Celil Sezgin’in uzun süredir beklenen görevden alma yazısı gelmiş.

Celil Sezgin’in görevinden alınması, ayrılması, başka bir yere gitmesi bir dönemin sonu olarak isimlendirilebilir.

Belli mi olur, belki de Tokat’a gidebilir Celil Bey…

Şimdi tüm gözler duvardaki son tuğlanın ardından nelerin, olacağı, ya da yaşanacağı.

Ha bu arada, Celil Sezgin’in ardından bakalım kimler, mevziisini değiştirip, kendisine yeni bir kıble seçecek?

Yine öğrendiğimize göre; yerine gelecek ismin son derece tecrübeli, işini iyi yapan, işi bilen bir ismin olduğunu biliyoruz.

Hatta ismi duyduğumda, “Tam adamı” intikam için değil, iş yapmak için atamışlar fikrinde birleşiyor.

Ballı ihaleler,

adamına kıyaklar,

boşa harcanan milyonlar,

iş bilmezlikler,

adam kayırmalar,

adamı adamım anlayışı ile başlayıp biten tüm olumsuzluklara, artık yeni üst düzey yöneticileriyle izin verilmeyecek.

Şimdi birileri çıkıp tüm bu yazdıklarımızı inkar edebilirler.

Etmemelerini beklemiyorum da.

Kanıt mı? Gidin bakın Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı’nın son haline.

Okyanuslarda yaşayan balinalar, 15-20 yıl aralığında okyanuslara dökülen nehirlerin yatağına gidip yatarlar.

Nehirlerin taşıdığı tatlı su, balinaların üzerinde tuzlu suda yaşayan parazitleri temizler.

Çanakkale İl Özel İdaresi de şimdi tam bunu yapmalıdır.

Önlenemeyen Eko-Turizm dosyaları, geçmişten bugüne gelen alışkanlıklı ihaleler…

Bazı kurumlarda bugüne kadar yüksek maaş alan bazı isimler…

Hatta hiç işe gitmeden memurum diye maaş alıp, iş takip edenler..

Assos bölgesinde imar takipçileri…

Yine aynı bölgede imar karşılığı…

Tam da tatlı suyun okyanuslara karıştığı noktaya dikkat çekmeliyiz.

Devlet memurluğu yaşantısına, zabıta memuru olarak başlayıp “emret komutanım” edasıyla devam eden, Sayın Celil Sezgin için de bu görev değişikliği kurtuluş olacaktır.