Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İĞNE VE ÇUVALDIZ

Dünkü yazdığım köşe yazısına

Dünkü yazdığım köşe yazısına olumlu eleştirilerin yanında, hatırlatıcı ve eksik tamamlayıcı eleştiriler de geldi. Evet; Çanakkale’de önce siyasiler, ardından bürokratlar en önemlisi de seçilmişlerle, atanmışların zıtlaşmasına tanık oluyoruz.

Çanakkale için önemli olan 2018 Troya yılını da bu gidişle kaçıracağız. Kaçırmanın anlamı, fırsata dönüştüremeyeceğiz. İş ve proje üreteceğimize, hep karşı tarafı suçlayıp, durmaksızın mazeret üretiyoruz. Korkarım ki, 2018 Troya yılını da fırsatçıların elinde eriteceğiz. Ayağı yere basan projeler, devamı olacak olan projeler yerine eşe dosta peşkeş çekilen projelere kurumlar, kuruluşlar, yöneticiler kaynak aktaracak. Konuyu biraz somutlaştıralım isterseniz.

Kent yöneticileri olarak, Kentli olarak elimizdeki değerlerin farkında değiliz. Dünyanın bildiği, tanıdığı bir Troya. Türkiye Cumhuriyetinin Önsözünün yazıldığı “Çanakkale Savaşları”nın geçtiği Gelibolu yarımadası milli parkı, Oksijeni bol, endemik bitki örtüsü olan Kazdağları (mitolojiye göre İDA), Türkiye’nin sahip olduğu iki güzide adası İmroz ve Bozcaada. İmroz, (Gökçeada) içme suyu kendisine yeten Ege denizindeki tek ada. Bir diğeri ise köyü olmayan Türkiye’nin tek ilçesi Bozcaada.

Coğrafi olarak tarihi olarak hangisini sayalım. O kadar zenginliğimiz var. Barışın Kenti diyoruz ama kavgamız hiç eksik olmuyor. Değerlendirmemiz gereken ortak dillerimiz var. Müzik, Spor bunların başında geliyor. Çanakkale Belediyespor, bir çok branşta lisanslı sporcuya sahip. Belediyesporlu voleybolcular, Türkiye Vestel Sultanlar Liginde kentimizi temsil ediyor. Biz bu değerimizi kullanamıyoruz. Niçin? İsminin önünde Belediyespor yazdığı için.

Sayın Belediyesporlu yetkililer, sporcuların formalarına 2018 Troya yılı yazdırın. (Sponsorlarınız bir zahmet yaptırsın bunu) Voleybol Kulüplerarası Dünya Şampiyonu ile maç oynuyoruz. En az üç maçımız Naklen Türkiye’ye yayınlanıyor. Bunların birisinde Helen ayakkabısı, Helen takılarından esinlenmiş eser olabilecek hediyeleri verin. Kadir Ustaya lojistik yardım yapıp, Troya atı figüründe peynir Helvası ürettirin. Hediye edin. Yandaşlarınıza kaynak aktaracaksanız işe yarasın. Boşa gitmesin.

Bayanlar voleybol denildiğinde Türkiye futbolun İspanyası olarak kabul ediliyor. Voleybolun Maradonaları, Müllerleri, geldi geçti ülkemizden. Günümüz Messileri hala liglerimizde oynuyor. İki haftada bir Anafartalar Spor salonuna bu dünya markası yıldızlar gelip izleme şansına sahibiz. Ben son iki-üç yıldır milletvekillerimizin, siyasilerin bu maçlara geldiğini görmedim. Siyasilerimiz bizim örnek kişilerimiz. Spor salonuna gitmek çocuklarımız için iyi bir örnektir. Ben Sayın Valimizi hiçbir maçta Şeref Türbininde ağırlandığına tanık olmadım.

Haa iğne Çuvaldız hikayesi burada başlıyor. Belediyesporu (yönetenler) başkanı da tarafsız ve bağımsız olmalı. Sayın Güneşhan, çok başarılı bir süre geçirmiştir. Bir yıldan bu yana CHP İl Başkanlığı için ismi geçmekte ve seçilmesine de kesin gözü ile bakılmaktadır. Spor kulübü başkanı aynı zamanda bir siyasi partinin İl Başkanlığını yapamaz, yapmamalı. Şimdiye kadar çoktan istifasını vermeliydi. Seçildikten sonra değil. Belediye Başkanları, bakanlar bile seçimlere 6 ay kala makam araçlarını kullanmaz, açılışlara toplantılara etik değerler içersinde gider.

Hem İl Başkanı olacaksın hem de Spor kulübü başkanı. Sporun doğasına aykırı bir durum. Ha olabilir. CHP’de bir koltukta bazı isimler 9 karpuz taşır. Başarılı da olur. Paylaşım vardır, yoktur, yapılır, yapılmaz. Bunu değerlendirecek olan CHP’lilerdir. Bizi ilgilendirmez. Ama “Bazı resmi kurumlar sponsorluğunu çekti”, “Vali maça gelmiyor”, “Bürokratlar bizden uzak duruyor” gibi yakınmaları yapmayacaksınız.

Kısaca var olan değerlerimiz için kişisel çıkarları, siyasi menfaatleri, egolarımızı bir tarafa bırakmalıyız. Kentimizin ekonomik, refah seviyesini bir üst basamağa çıkarmak için çalışmalıyız. Yoksa en fazla ihtiyaç duyduğumuz sürede Çocuklarımızı gurbet diyarlara göndermek zorunda bırakılırız. Bizlerin siyasi ayrıştırmalar içersine sokulmamız, birlik olamamamız, ancak birilerinin siyasi çıkarına gelir. Toplumun çıkarana, işine gelmez.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech