Geçmişi unutmadan geçmişten ders alarak yaşamalı insan. Mantık ve akıl sorgulayarak doğru bulunur. Bizler de öyle yapmalıyız.
Çanakkale’de yaşayanlar olarak hep birlikte hatırlayalım. Büyük umutlarla Çanakkale Savaşları’nın 100 yılı anıldı. Hem de Uluslar arası düzeyde… İngiltere, Avustralya, yeni Zelanda ve Türkiye halkı olarak. Ne büyük umutlarımız vardı. Çanakkale’yi nerelere taşıyacaktı. Siyasilerimiz başta olmak üzere, neler vaat etmiş, neler yapılmasını örenmişlerdi. Bizzat kendileri de bu işin tam ortasında yer alacaklardı. Uzatmayayım. Sonuç ne oldu? Kimler hangi etkinliği hatırlıyor? Birkaç birilerinin yakını, hariç kim ne kazandı?
Şimdi de 2018 Troya Yılı’nı hep birlikte sindire sindire yaşayacağız. Sayın Başbakanımız bizzat 2018 yılının Troya Yılı olduğunu açıkladı. Sayın Cumhurbaşkanımız “proje üretin, çalışın” dedi. Sonuç? Bu kentin aktörleri denince kimler akla gelir. Niçin bu aktörler bir araya gelip, yan yana durup memleket için çalışmazlar. Niçin her bürokratın yada siyasetçinin ajandası kendi yakınlarının isimleri ile doludur? Niçin memleket meseli birilerinin egolarına değiştirilir?
Bu yılın Çanakkale daha fazla katkısı olması için kimlerin bir araya gelmesi gerekiyor? Kentin baş aktörlerine bir bakılım. Öncelikle Valilik ve bağlı birimler, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi başta olmak üzere diğer sivil toplum örgütleri bu kentin baş aktörleridir. Bunların bir tanesinin olmaması sonucu olumsuz etkiler. Başarıya ulaşamayız.
Şimdi şapkayı çıkarıp önümüze koyup biraz düşünelim. İl dışındaki tanıtım fuarlarına gidiyoruz. Bu fuarlarda tüm bürokratlar olarak bir kareye giriyor muyuz? Yoksa kaçak güreşmek için özel gayret mi sarf ediyoruz. Çanakkale idarecileri arasında öyle bir görüntü var ki, her geçen gün ayrışım ve uçurum derinliği daha da artıyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Çanakkale halkının oyları ile seçilmiş Sayın Belediye Başkanı için yaptığı “Konuşturmayacağım” açıklaması sanki ayrışımın bir miladı oldu. Madem demokratik bir ülkedeyiz, madem her Türk vatandaşına fikri ne olursa olsun saygılıyız. O zaman birbirimizi sevmek zorunda değiliz, ama saymak zorundayız. Sayın Valim, Sayın Rektörüm, Sayın belediye Başkanım ve Ekonominin en üst tepesinin temsilcisi Sayın Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımı aynı karenin içinde görmeliyiz. Bütçe böyle yaratılır.
Yoksa bizim için, kentimizin ekonomik refahı için, 2018 Troya yılını da 100 yıl dönümü gibi kaçırırız. Bu birliktelikte Sayın milletvekillerimize de çok iş düşüyor. Varsınlar Ankara’da mecliste kendi siyasi partilerinin bayrağını sallasınlar. Ama Çanakkale sınırları içersinde Lütfen, bu kente hizmetin bayrağını sallasınlar. Bizlerde kendilerini bir kez daha Ankara’ya gönderelim. Siyasetin tozlu rafları arasına değil.