Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AK Parti’de Türk usulü harakiri

Bir önceki yazımda Çanakkale

Bir önceki yazımda Çanakkale CHP yöneticilerine gözleyebildiğimiz konularda eleştirilerimi belirtmiştim. Bu günkü köşe yazısında da AK Parti Çanakkale yöneticilerinin ve özellikle de İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın son haftada yaptıklarından söz etmek istiyorum.

Bazı gelişmeleri tanımlarken siyaset yapan isimler gibi flu kelimeler ya da cümleleri kullanmak yerine direkt konuya girmekte fayda var. Belediye başkanlığı seçimleri öncesi CHP’de ne kadar gruplaşma ve saf tutma varsa bunun iki katına yakını İktidar partisi AK Parti’de de var. Sizlerin anlayacağı, “Yok birbirimizden farkımız, biz Osmanlı Bankasıyız” deyimini hayata geçiriyorlar.

Parti içerisinde hafif inceden, Ege- Akdeniz meltemi gibi bir esinti hissediliyordu. Zaman geçtikçe bu akşam serinliğindeki meltem, nedense Bülent Turan’ın Lapseki’deki konuşmasından sonra birden fırtınaya dönüştü. Sayın İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Lapseki’de putları yıkan, yer yerinden oynatan, deyim yerindeyse “Dağdaki belayı eve getiren” o meşhur konuşmasını yaptı.

Çanakkalelilerin yakından tanıdığı “Sakin güç” Sayın Mehmet Daniş’i yumuşak giriş yaparak hedef aldı. Siyaseti takip eden kişilerin ki başta AK Partililer olmak üzere bunun nedenini bir türlü anlayamadı. Sayın Daniş’in milletvekili olduğu dönemde, Çanakkale bürokrasisi ve siyasi alan bugünkü gibi karpuz gibi ikiye ayrılmış değildi. Belki AK Parti ve kurmayları da bugünkü gibi olayların karşısında tek taraflı tavır göstermiyordu.Çanakkale’ye AK Parti’nin kökleşip gelişmesini bu iki isim yapmıştır. Mehmet Daniş ve bürokraside de Ayhan Gider.

Şimdinin Belediye Başkan adayı Jülide İskenderoğlu’na milletvekilliğinin yolunun açıldığı kulvar o günlerden başlar. AK Parti’nin öcü gibi gösterildiği günlerde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için “Muhtar bile olamaz” manşetlerinin atıldığı dönemde siyasetçi olarak Çanakkalelilerin tabiri ile (Sarı oğlan) Mehmet Daniş göğüslemişti tüm zorlukları. Bürokrat olarak da bugünün tek Çanakkale Vekili Ayhan Gider vardı göğsünü siper eden.

GESTAŞ, o günlerde temeli atılarak bu günlere getirildi. Belediye başkanlığı seçimlerinde hedefe o günlerde yaklaşıldı. Son 10 yılda Çanakkale halkı ile bürokratlar arasındaki mesafe açılıp gitti. Bunun sorumlusu bir iki kişiye yüklenmemeli. Ama bu gerçekleri de herkes bilmeli. İş aleminin içerisine o günlerde atılan küçük ama ilerisi için önemli adımlar bugün tukaka yapılan Mehmet Daniş’in mihmandarlığında atılmıştı. GESTAŞ büfeleri kamuya nasıl kazandırıldığını iyi bilmek gerekli. Bugün Çanakkale dışından getirilen milyonluk avukatların yerine o günlerde yerelden hangi avukatlar vardı? Bunları bilmeliyiz. Mütevazi maaşlarla kelle koltukta çalışmışlardı.

Belediye Başkanlığı seçimlerinde oyun kurularak makama oturtulması gereken Jülide İskenderoğlu için yapılan açıklamalar yarar mı sağladı? Yoksa ekip anlayışı altında Türk harakirisi mi yapıldı? Bunu çözmek, ölçmek çok zor. Bakıyoruz, AK Parti’nin belediye başkan adayı Jülide İskenderoğlu’nun yanında MHP İl Başkanı ve AK Parti milletvekili Ayhan Gideri’in dışında kimse yok. AK parti İl Başkanı Sayın Naim Makas, birleştirici, partili herkese kucak açar görüntüsünden uzak duruyor. Ya da öyle gösteriliyor.

Bu günlerde meydana gelen görüntü devam ederse eğer AK Parti Çanakkale’de üçüncü parti olma yoluna doğru gidiyor. AK Parti kurmayları, CHP bu kadar dağılmış gözükürken, İYİ Parti’nin de CHP’den farkı ortaya konulamazken, Türk usulü harakiri yapmanın anlamı nedir? Sayın Bülent Turan, parti içine ayar vereyim derken en yakın siyasi ekürisi denilen Jülide İskenderoğlu’na zarar mı verdi? Yoksa Safları domine mi etti?

Ben anlayamadım.

Şimdi Mehmet Daniş ile Ayhan Gider tamam tu-kaka ilan edilirken, unutulmamalıdır ki, AK Partililerin at koşturduğu, İl Genel Sekreterliğini her alana sponsor yapılan GESTAŞ, neredeyse AK Partililere  Devlet hastanesi, Üniversite, İl Özel İdaresi bu ikili döneminde istihdam yüzü olmuştur. Yoksa Sayın Köklü ve saz arkadaşları bu kadar rahat edemezdi. Son 10 yılda parti içerisine şekil vermek için bazı basın kurumlarına sponsorluklar da yapılamazdı. Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı bu ikili döneminde verdiği burslarla yaptığı yatırımlar karşılaştırılsa aradaki fark neyin niçin yapıldığını belirtir mi?

Sayın İçişleri Bakan Yardımcımız Bülent Turan, topa sert girince, memleketin tüm telleri, sinir uçları birden geriliveriyor. Sokaktan öyle enerji alınıyor. Bizden söylemesi. Karar AK Partililerindir.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech