Ülke gündeminde bu günlerde konuşulan tek konu Reza Zarrab davası oldu. Sanık olan Zarrab savcı ile anlaşarak tanık konumuna geçti. ABD’de görülen duruşmaların rüzgarını vatandaş da kentte kesesinde hissetti. Zarrab davasının halka geri dönüşü ekonomik olacak vurgusu yapıldı.
Geçen yıldan bu yana ülke gündemini işgal eden Reza Zarrab davasında üst üste gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Reza Zarrab savcı ile işbirliği yaparak sanık konumundan tanık konumuna geçti. Reza Zarrab her duruşmada farklı itiraflarda bulundu. Sanıklar ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları delmekle suçlandı.
Çanakkale’de vatandaş Zarrab davasını değerlendirdi. Vatandaş ülkeye ekonomik bir yaptırım uygulanacağı kanaatinde. Zamların, vergi artışlarının ve dövizin daha da alıp başını gideceğini vurgulayan kent halkı, ABD’de görülen duruşmaların rüzgarını şimdiden hissetmeye başladı.
“ENFLASYON ARTACAK, DOLAR VE EURO YÜKSELECEK”
Necdet Uz, “Türkiye’nin gerçek gündemi ortaya çıktı. Bu dava içerisinde kirli ilişkiler, alınan paralar, verilen rüşvetler ve alınan rüşvetler hepsi bilinen şeylerdi. Ama zaman içerisinde üst tabakadaki yöneticiler tarafından üstü örtülmüştü. Şimdi herkes kendini kurtarmak için birilerini feda ediyor. Buda Türkiye’nin feda olması demektir. Bu dava ülkemizdeki insanlara nasıl yansıyacak? Ekonomik zorluklar çıkacak. Bir takım yaptırımlar uygulanacak. Alınan rüşvetlerin ortaya çıktığı artık aşikardır. Bunlar hakkında yargı yolunun açık olması gerekirken, üstünü örtmeye çalışmaları da suçlu olduklarının en büyük kanıtıdır. Bu bankalar Uluslar arası çerçevelerde kurulan bankalardır. Bu sebepten ötürü ambargo delindiği için bankalara yaptırım uygulanacak ve cezayı halk ödeyecektir. Enflasyon artacak, dolar ve euro yükselecek. Daha düne kadar plaket verilen adamın mal varlığına el konması en büyük ortaklığın sonucudur.”
“EKONOMİ ZATEN BOZUKTU”
Aydemir Karatan, “Olan oldu. Halk bu konuda bir şey yapamaz. Bizim halkımızdan kimi o mevkilere koysanız o rüşvetler yine alınacaktı. Bizim ülkemizde rüşvet konusu ile ilgili bir şey ne yazik ki yapılamıyor. Vatandaşa yansıması ekonomi tabii ki daha da bozulacak. Ama zaten ekonomi bozuktu pek de bir bozukluğunda bir anlamı kalmadı artık. Vergiler ve zamlar artacak. Zaten bu yolsuzluklar, rüşvetlerden kaynaklı ekonomik yaptırımlar olmasa da zamlarla boğuşuyoruz. Ülkede genel olarak üretim olmadığı için her şeye zam gelecek. Yaptırım olarak bakıldığında rüşvet yiyenlerin kesinlikle yargılanması gerekmektedir. Hukuksuz olan her şey hukuk karşısında hesap vermelidir.”
“ORTAYA BİR FATURA ÇIKACAK, FATURAYI VATANDAŞ ÖDEYECEK”
Günay Yerli, “Yaptıklarının bedellerini elbet çekecekler. Bundan önce davalara bakan savcılar değişti. Bunlar sakladıkça açık ve yolsuzluk büyüdü. Televizyon kanallarına bakın, bir çok kanalda yolsuzluk ve rüşvet ile ilgili bilgi göremezsiniz. Zarrab ötüyor. Ne varsa anlatıyor. Bunlar bildiklerimiz, daha bilmediklerimiz olduğunu düşünüyorum. Ama ortaya bir fatura çıkacak ve fatura vatandaşın sırtına yüklenecek. Bütün bu süreçlerden sonra vatandaşa zam ve enflasyon olarak geri dönüş olacak. Ve en kötüsü biz artık halk olarak zamlara da alıştık ve sessiz bir toplum olduk. Dünyada Türkiye’ye güven kalmadı. Devletin bankasından böyle bir durum yürütülüyorsa daha söylenecek bir söz yoktur. Cezası elbet kesilecek, faiz olarak biz de bunları ödeyeceğiz. Vatandaş bu davanın bedelini ödeyecek.”
İbrahim Günel, “Ülkemizin menfaatleri açısından Amerikan ambargosunun delinmiş olması, içinde milliyetçilik duygusu taşıyan herkesi onurlandırır. Ama bunun benim halkıma fyadası olması gerekir. Birileri kalkıp zenginleşir, cefasını da vatandaş çekerse ortada bir sorun vardır. Benzinin litresi olmuşsa 5.60 TL yapacak pek de bir şey yok. Şapkamızı alıp önümüze düşüneceğiz, bu adamlar yanlış yaptılar. Bu adam ajan dediler, söyledikleri yalan dediler, madem söylenenler yalansa adamın mal varlığına neden el koyuyorsunuz.
Aslında koku çok daha önceleri ortaya çıktı. Pis koku 5 senedir ülke üzerinde dolaşıyor. Kendi mahkemelerimizin yapamadığını başkalarının mahkemeleri yapıyor. Boş milliyetçilik yapmanın alemi yok. Bizim kimseden korkmayan savcılarımız, hakimlerimiz olsaydı Reza Zarrab’ı şimdiye kadar yargılamıştık. Onun ülkemize açtığı zararları en aza indirmiştik. Biz Türk milleti olarak kandırılmadık. Bizim başımızdakiler kandırıldı. Ve kendi ceplerine çalıştılar. Siz kendi ceplerinizi doldurmak için yaptınız. Bir bakanın 60 tane gemisi olmuş, biz burada 1.400 TL maaşla yaşamaya çalışıyoruz. Herkes gerçekleri biliyor, aşağıya doğru sürüklendiğimizi biliyoruz kimse bir şey yapmıyor. Bıktık artık”
“OLAN BİZİM CEBİMİZE OLACAK”
Filiz Artuç, “Tepedekiler alacaklarını aldılar. Olan bizim cebimize olacak. Halkbankasına ne olacak? Bu davanın bize nasıl bir geri dönüşü olur? Bizim cebimizden giden gitti. Rüşvetler hakkında ne söylenebilir ki, yüzsüzlük ve arsızlık aldı başını gitti. Vatandaş olarak bir an evvel gereğinin yapılmasını bekliyoruz. Gerçi savcılardan, hakimlerden ve adaletten ne beklenecekti bilemiyorum. Türkiye’de kalsaydı Zarrab yargılanamazdı.”
“20 YILDIR KİRADA OTURUYORUM, DİKİLİ AĞACIM YOK”
Ali Sönmez, “Zaten 17-25 Aralık’ta bir nebze anlaşıldı. Her şeyin ortaya çıkacağını hiç düşünmüyorum. Türkiye’de yargılama yapılmazsa bu olmaz. Türkiye’de yargılama yapılması gerekiyordu. Sadece 3-5 gün içeride kaldı. Birleşmiş Milletler yada Amerika ceza kestiği zaman kime kesecek? Türkiye’ye kesecek. Yine gelip bizim maaşımızdan kesilecek. Vergiler yükselecek, oradan kesilecek. Haberleri devamlı takip ediyorum. Sakin izleyemiyoruz. Asgari ücret konusunda açıklama yaparken işverenden, işçiden fedakarlık bekliyoruz diyorlar. Öte yandan bu davaya baktığınızda akıl almaz meblağlar. Emekliyim ve çalışmaya devam ediyorum. Mecburiyetten çalışıyoruz. 20 yıldır kirada oturuyorum, dikili ağacım yok.”
Ayşe Eren, “Bu konuda anlamadığım bir nokta var. Reza Zarrab Amerika’ya neden gitti? Türkiye’deyken yargılanacak bir durumu da yoktu. Zaten iş adamı olarak her gün bir plaket alıyor, yaptığı yardımlardan bahsediliyordu. Milli damadımızdı, gazetelerde okuyorduk. Aklımdaki en büyük soru neden Amerika’da yargılandığı? Amerika; “Reza’yı biz yargılayalım, en az zararı görün” gibi bir teklif mi yaptı? Yahut Reza ile mi anlaşıldı? Şu an itirafçı oldu, ceza da almayacak. İtirafçı olması da Türkiye’yi satması demektir. Reza Türkiye’yi sattı. Türkiye buna niye izin verdi. Türkiye ile Amerika arasında farklı bir bağlantı mı var? Daha düne kadar FETÖ ile her yerde fotoğraflar görüyorduk. Daha düne kadar Cumhurbaşkanımız ne diyordu; “Hocam, gel artık seni özledik .” Dengeler neden bozuldu? Bilinen gerçekler ne oldu da değişti? Bu olayların bedelini yine halk ödeyecek. Türkiye’de vergilerin %90’ı dolaylı. Bunun sonunda da vergilere eklenecek. Halk zaten fakir.”
Tunahan Ünsal-Yıldız Sağlam