Çanakkale’nin tanınmış, sevilen, sayılan siyasetçisi, Çanakkale İl Genel Meclisi MHP Grup Başkanvekili Recep Cahit Özer amansız hastalığa yenik düşüp yaşama veda etti. Gözyaşlarıyla toprağa verilen Özer’in ardından arkadaşlarının ya da farklı siyasi görüşlerde olanların anıları kaldı geriye…
Çevre hareketinin öncü isimlerinden Çan Karadağ Köyü’nden Mustafa Önder 70’li yılları, o yılların jargonuyla değerlendirmeleri ve sonrasında gelişen süreci bakın nasıl yazmış.
Bugünlük benim köşe Mustafa Önder’in anlatımının…
***
“Her ölüm erken ölümdür”
“Her ölüm erken ölümdür.” Bazıları, çok daha erken ölümdür. Eğer sevdiğiniz, saydığınız biriyse, yaşı ne olursa olsun mutlaka zamansızdır ölüm.
Yakınlık, uzaklık, sevmek, sevmemek bir tarafa, ölenin kişiliği önemlidir en çok. Eğer kişi vicdanlı, erdemli ise hak hukuk, adalet nedir biliyorsa ve gözetiyorsa, ebetteki o ölüm erkendir ve canınızı çok yakar o ölüm.
***
70’li yıllarda, farklı siyasi düşüncelerde olduğumuzdan dolayı, o günlerde karşılaştığımızda selamlaşmayacağımız ve birbirimizin yüzüne bakmayacağımız gibi belki de bir bahaneyle kavga edebileceğimiz biriydi bana göre Cahit Özer, sadece farklı görüşlerde olduğumuz için…
O ülkücüdür. O günlerin sol jargonuyla “faşist”. Ona/onlara göre ise ben/bizler “anarşist-komünist”izdir.
***
Aradan nerdeyse 50 küsur yıl geçmiş, gençliğimiz geçmiş ve o dönem çok gerilerde kalmıştır artık ve zaman içinde, değer yargılarımız değişmiştir…
2014 yılında çocukluk yurdum(köyüm), ismi malum Altıncı Şirket tarafından saldırıya uğramıştır.
Geçmişte edinilen önyargılarla mesafeli durduğum, Cahit Özer samimiyetle sahip çıkmıştır mücadelemize. Köyümüzün ilk eyleminde bizzat bulunmuş ve mücadele boyunca en çok destekleyenlerden biri o olmuştur Karadağlıları. Sondaj alanlarındaki su kaynaklarının tescil edilmesi için verdiği emek/çaba nasıl unutulur.
Kendi köyümüzde bile, çok ülkücü(!)/milliyetçi bilinen bir kişi Altıncı Şirketin yanında saf tutmuştur. Kendini solcu/“ulusalcı” olarak lanse eden bir kişiliksiz kişi, üstelik çevreci görünüp çıkar için düpedüz satacak olmuştur köyünü…
***
Ve Cahit Özer kanser olmuştur. Sosyal medyadan öğrenmişsindir ama ziyaret edip, geçmiş olsun bile diyememişsindir. Ve vefat haberini duymuşsundur, cenaze törenine bile gidememişsindir…
“Her ölüm erken ölümdür”
Cenazesine, Termik Santrallerden, TKİ’den, Maden Ocaklarından ve Kale Seramikten üst düzey yöneticiler ve kaymakam, belediye başkanı, politikacılar, siyasi parti başkan ve yöneticileri, STK başkanları ve benzeri birçok kişi katılmıştır, çelenkleriyle…
***
Çan’da 2. Termik Santralin deneme çalışmalarına başladığı bugünlerde, Çan’ın kirli havasının(kömür ocakları-termik santral vs.), Cahit Özer’in akciğer kanseri olmasının nedeni olabileceğini kaç kişi düşünmüştür acaba cenaze töreninde?
Biliniyor ki, Çan’da hava kirliliği çok yüksek düzeylerde seyrediyor, yaz, kış.
Ve “Türkiye’de yalnızca kömürlü termik santrallerin neden olduğu hava kirliliği nedeniyle her yıl en az 2.876 erken ölüm, 4.311 hastaneye yatış ve 637.643 iş günü kaybı yaşanıyor.” diyor uzmanlar…
***
“Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.”
Sevgili Cahit Özer kardeşim, sana tanrıdan rahmet, yakınlarına baş sağlığı dilerim.
Karadağ seni unutmayacaktır.
Cennet mekânın olsun!