Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Dünyevî Düşler Bahçesi- II

… Aklından geçen karmaşık

Aklından geçen karmaşık cümleler öbeği, yazgısız bir gelecek olarak anımsatıyordu düşüncelerini. Çevresel seslerin kalabalıklaşarak arttığı bir zaman diliminde varabildi bedenine. Öğlen ışığının dik açıya yakın olarak yüzüne vuruşunu hissediyordu. Karanlık, kalabalığın etrafında toplanmıştı. Kendisini sorulara boğan bakışlar altında buruşturduğu yüzünü hayal edebiliyordu. ”İyiyim ben. Bir şeyim yok.” Ayakları üzerine basabildiğine sevindiği süre zarfında, çehresine garip bakışlar bırakan kalabalığı geride bırakarak bilmediği bir yöne doğru çoktan yola koyulmuştu bedeni. Yağan karı ömründe ilk defa bu kadar beyaz ve gerçek olarak hissediyordu. ”Keşke makinem yanımda olsaydı.” Buz tutmuş ayaklarının altında, bedeninin sıcaklığından mı yoksa basarken uyguladığı basınçtan mı eridiğini bilemediği, kimisi el ele tutuşmuş kimisi sevişmekten yorulmuş irili ufaklı kar tanelerinin mutlu hüzünlerine eşlik ettiğini hiç bir şekilde hiç bir açıyla hiç bir kadrajda anlatamayacağının üzüntüsü içerisinde bilmediği yoluna devam ediyordu. Gördüğü ilk banka, sanki uçmayı yeni öğrenmiş bir güvercin yavrusunun ilk uçuşunun sonundaki ilk konma hissiyatı huzuruyla oturdu. Yanında olmadığı için içemediği bir sigara zamanını hayal ederek dinlendi bir müddet. Çok iyi bildiği lakin hiç tanımadığı kentin kılcal damarlarından ilerleyerek, kestiremediği bir süre zarfı içinde pulsuz bir mektup gibi bırakıverdi kendini, evinin giriş kapısına. Son mecalini kullanarak açabildiği kapının eşiğinden sürünerek girdi evine. Bir ayyaşın alkol koması öncesi son anlarını yaşıyordu sanki. Boş küvetin içerisine girmesi Kim bilir ne kadar zamanını almıştı. Saat kaçtı? Haftanın hangi günüydü? Cumartesi gecesi kurtulmuştu. Önce kutlamadan, sonra topuklu ayakkabılarından. Üst kattan gelen çığlık sesleriyle bıraktı bütün düşüncelerini aklından.

Her pazar üst kat komşusunun yaramaz çocukları televizyon için kavga ederlerdi. Anneleri sadece pazar günleri üç saat izlemelerine izin vermişti. Geçip giden zamanda eskimek üzere olan bir pazar günü öğrenmişti hepsini çocukların annesinden, bayat ekmek istemeye geldiğinde.

Okan Batur

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech