Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Orman Kanunları 4.0

Her çiçek, filizleneceği toprağı

Her çiçek, filizleneceği toprağı arar durur. Bazen bir kuş bazen bir arı vesile olur bahara. Biz modern primatların para, aşk ve güç sarmalında geçirdiği binlerce yılın; orman kanunlarının biraz modifiye edilmiş hali olduğunu anladığınızda bahar zannettiğiniz o sürecin aslında insan tekâmülünün saçma bir anından ibaret pastırma yazı olduğunu özümsüyorsunuz.

Gereğinden fazla histerik ve her şeye gereğinden fazla önem veren türümüz aklını bir şeye takmayınca yok olma hissi yaşayacakmış gibi davranma hallerini, kendini kolonyalarla ovalayarak sakinleştiren teyzeler misali biraz kendine biraz da topluma rol yaparak geçiştiriyor. Dolayısıyla potansiyelini bir türlü açığa çıkaramayan sol kanat gibi sürekli git gellerle boğuşuyor.

Yeni orta kuşak olarak bize düşen görev: Hem çiçek açacağımız toprağı yaratmak, hem tohum olmak hem de yağmur olup yağarak can suyu olmak… Aksi halde şımarık, olgunlaşamayan, bilgeleşemeyen yaşlıların yaşadığı gelgitlere meze olan bir varoluş kümesine hapsolacağız. Dünya büyük bir değişimin eşiğinde; bu bizim ülkemizden ve bizim yarı bozuk ideolojilerimizden ari, güneşin doğuşu gibi bir değişim. Zorunlu, engellenemez…

Diğer yandan beyin korteksinin bu kadar geliştiği bir gezegenin toplumsal hayatında hala 6 milyon yıl önceki atalarımızın kanunları işliyor. Orman Kanunları 4.0 olarak adlandırdığım bu kavram belgesellerden aşina olduğumuz primatlara özgü bir sahiplenme, yönetme ve erk mücadelesinden oluşuyor.

Sonuç olarak sonsuz evrenin içinde mavi-yeşil bir nokta olan ve dışardan bakıldığında oldukça sevimli görünen gezegenimizde bağıran, göğsünü yumruklayan ve sağa sola saldıranlar genel olarak kazanıyor. Ormanın kanunu bu… Özel yaşamda, işte, kamusal alanda hep bir iktidar mücadelesi sürüyor. Peki, ne olacak? 25 yıl önce kimse Nokia 3210 telefonuna saatlerce bakmıyordu. 2010’lu yıllardan itibaren günde ortalama 4 saatimiz bu cihaza bakarak geçiyor ve süre giderek artıyor. Yani aslında Thomas Kuhn’un bahsettiği gibi bir paradigma değişimi gerçekleşmiş: Teknolojide ve buna bağlı olarak bireysel ve toplumsal yaşamda… İşte yine böyle bir değişimin eşiğindeyiz. Orman kanunlarını işler halde tutan jenerasyonun artık uyum sağlayamayacağı geçmiştekine benzer şekilde teknoloji temelli bir dönüşüm olacak bu. Daha önce de bahsettiğim gibi büyük ihtimalle daha fazla kontrol edileceğiz. Ancak artık daha saldırgan ve bağıranın değil daha fazla bilgiye sahip olanın egemenlik kuracağı bir döneme girdik, gireceğiz.

Ülkece bunu dikkate alsaydık iyiydi…

Özgün Çağlar Berkit

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech