Yaşanılan bu depremden psikolojik olarak en çok etkilenenler depremi yaşayan çocuklar ve depremi yaşamasa da haberlere maruz kalmış, olanları görmüş çocuklardır. Çocuklar yetişkinlere göre duygusal olarak daha çok zorlanırlar. Çünkü çocuğun duygusal kapasitesi bir yetişkine göre daha azdır. Bu nedenle çocuğun sorduğu soruları somut, net ve kısa cümlelerle yanıtlamak çok önemlidir.
Çocuk “Deprem nasıl oluyor?” diye sorarsa; bunu beraber legolardan bir ev yaparak gösterebilirsiniz. Bunu çocuk sormasa da gösterebilirsiniz. Burada önemli olan anlatırken çocuğa kaygı ve korku yansıtmamak. Depremin aslında doğal bir olay olduğunu ve yaşamımızın bir parçası olduğunu anlatabilirsiniz. Yerin altında bizim göremediğimiz bir katmanın zaman zaman hareket etmesiyle oluştuğunu anlatabilirsiniz. Legolardan yapılan evin altına bir pil koyup evi hareket ettirerek bunu görselleştirip daha iyi anlamasını sağlayabilirsiniz. Bu şekilde anlatılırsa çocuk “Birden kötü bir şey oldu ve ev titredi, bize zarar verdi” diye düşünmek yerine yerin sarsıldığını bunun da yer kabuğuyla ilgili olduğunu anlar.
Çocuk “Bazı evler yıkılıyor bazıları yıkılmıyor bunun nedeni ne?” diye sorarsa “Bazı evler yer kabuğuna sıkı sıkı bağlı olduğundan yıkılmıyor ama bazı evler o kadar sağlam yapılmadığı için yıkılıyor. Biz şu an güvenliğimiz için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Birlikte iyiyiz ve güvendeyiz.” diyebilirsiniz.
Mesela çocuk “Ya bir daha deprem olursa, deprem ne sıklıkta oluyor?” diye sorarsa, şöyle diyebiliriz; “Bir daha deprem olması riski seni endişelendiriyor. Deprem zaman zaman olan bir doğal afet. Ama mesela yağmur gibi sık olan bir doğa olayı değil. Mesela böyle büyük bir deprem ben çocukken olmuştu. Yani sık sık olan bir durum değil. Ama biz güvende olmak için alınması gereken önlemleri aldık. Şu anda sen ve ben buradayız ve güvendeyiz.”
Bakım verenlerin vefat etmesi, evinin ve oyuncaklarının yok olması, arkadaşlarının vefat etmesi halinde aslında yetişkine göre çocuk daha çok zorlanır. Ayrıca somut düşündükleri için bir yetişkine göre ölümü zor algılarlar ama net, somut ve tutarlı şekilde anlatılırsa ölümü bir yetişkine göre daha kolay algılarlar.
Çocuk bir yakınını kaybettiyse bunu nasıl anlatmalı ve kim anlatmalı?
Annesini ya da babasını kaybeden bir çocuğu düşünelim. Böyle bir durumda çocuğa annesini/babasını kaybettiğini çocukla bağı kuvvetli olan bir akrabası söylemelidir. Söylerken içten, samimi, somut bir şekilde “Öldü, yaşamıyor” denilmesi gerekir. “Şu an senin hoşuna gitmeyecek bir şeyi anlatmam gerekiyor. Bunu anlatmak benim için de zor. Annen/baban artık yaşamıyor, öldü. Bunda senin bir suçun yok.” diyerek oldukça net bir şekilde hemen anlatmalısınız. “Yaşamıyor ne demek?” diye sorarsa “Şu an biz nefes alıp veriyoruz, damarlarımızdan kan akıyor ya işte onda bunlar çalışmıyor.” Ancak çocuk hastanede tedavi altındaysa bu kaybın haberini vermeyi erteleyip önce beden bütünlüğünün tamamlanmasını hastaneden çıkmasını beklemeliyiz, sonra söyleyebiliriz.
Sevgiler…
Psikolojik Danışman & Psikoterapist Ayyüce ATLI