Bölüm I
Tarihler 18 Mart 1900 yılını gösterirken, bir efsane gün yüzüne çıkar. Hollanda’da Amsterdam kentinde Floris Stempel, Carel Reeser ve Johan Dade üçlüsü hiçbir şeyin farkında olmadan adeta bir futbol koleji açmışlardır. İlk kupa için 17 sene beklemek zorunda kalan camia, 1916-17 sezonunda Hollanda kupası şampiyonu olarak ilk resmi başarını elde eder. Bu dönemden itibaren 40’lı yılların ortalarına kadar “Altın dönemi” yaşarlar. İkonik olan ise, ne olduysa bundan sonra başlamasıdır. 50’li yıllarda gelen başarısızlıklar ve küme düşme korkusuyla beraber, eski bir Ajax’lı futbolcu ama dönemin teknik direktörü Rinus Michels’in dümeni eline alarak, o çok meşhur “Total Futbol” sistemiyle tüm hikayeye yön vermesidir
Prensipler Ve Gelecek
A takım bir vitrindir. Bu vitrin temiz olmalı ve titiz dizilmelidir ki para ve başarı kazanabilesiniz. Futbol denen bu güzide oyunun da amacı bu değil midir zaten? Bir okul gibi, temel futbol bilgilerinin yanı sıra devamlı bir öğretim. Alt yaş takımları A takım ile aynı taktikte oynarlar, hayal kurar, eğlenir ve uygularlar. La masia ile çok benzer düşüncelere sahip ve politikalarını da nispeten daha iyi uygulayan bir kulüp olmuşlardır. Prensiplerin yanına “gelecek” kelimesi tesadüfen gelmedi elbette. Bu, bir plan ve istekti.
Okulumuzun adı “DE TOEKOMST”
Ajax’lı gençlerin doğduğu yer…
140.000 m2 arazi, sekiz saha, bir ana saha, spor salonları, birçok spor branşı vs vs… Değinmek istediğim şeyler bunlar değil, yüzeysel ve sıradan konuşmak istemiyorum. Prensip, adaptasyon ve eğitim bunlara değinmek bizleri daha da aydınlatabilir diye düşünüyorum.
A takıma verilebilecek potansiyel katkı, akademideki taraftar ve taktik adaptasyonu ile gençlerin geleceği ölçülüp ona göre karar veriliyor. Çocukların her türlü gideri karşılanırken ailelerinden yıllık 15 euro gibi sembolik bir ücret alınıyor. Amaç her zaman kulübün ve çocukların geleceğini beraber tasarlamak. “Çocuklar yoksa Ajax da yok” gibi katı bir mantıkta ilerleyen yarım asrı devirmiş bir sistem.
“Beraber Hücum Beraber Defans!” mantık doğrultusunda yetişen gençler akademide bireysel yeteneklerini de gösterirken, takım olmanın ne demek olduğunu da öğreniyorlar. 12 yaşına kadar taktik çalışmak yok, tesislerden stadyumu görebiliyorsun, yine tesislerde her yerde kapılarda, sahada, otobüste ve soyunma odalarında oynadığın kulübün efsane isimlerini görüp hayal kurup motive oluyorsun, ama en güzeli ise ilkelerin vermiş olduğu eğitim doğrultusunda yapabildiğini gördüğün ilk anda ki mutluluktur muhtemelen. Oyuncular genelde kendi mevkileri dışında oynatılmazlar. Mevkisine ve taktik sorumluluğuna alışması ve yüksek disiplinle uygulaması beklenir. Çaba ve konsantrasyonun büyük bir beklenti olarak görüldüğü kulüpte, A takım maçlarında akademi oyuncuları top toplayıcı olurken, kendi mevkilerine yakın yerlerde durup, hangi zamanda neler yapması gerektiğine 1. Gözden tanıklık ediyorlar.
Devamı Gelecek…