Bir yanımız termik, diğer yanımız maden…
Atikhisar Barajımız ve içme suyumuz…
Kent gündemi ne sizce?
Trafik mi, otopark sayısı mı, hızla artış gösteren konut fiyatları mı, siyasilerin gündelik açıklamaları mı, çalıştığınız gazetenin attığı manşete gelen övgüler ya da eleştiriler mi?
Hiçbiri değil aslında…
Çanakkale Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ali Furkan Oğuz, “Boş işlerle uğraşıyorsunuz diyerek verdiğimiz ekoloji mücadelesini aşağılayanlar; bu mücadele sizin çocuklarınızın da geleceği için! Ve bir gün bizi anladığınızda her şey için çok geç olacak. Çevre sorunlarına kadar ne sorunları var bu ülkenin diyenler; bu ülkenin birincil sorunu çevre talanıdır, yaşam alanlarının talanıdır. Birincil derdimiz de yaşam hakkıdır !”
Çevre talanı ve yaşam hakkı… Unutmayın lütfen.
CHP Çan İlçe Başkanı Ümran Aydın ise, “ÇED, yani Çevresel Etki Değerlendirme raporu, bir tesisin çevreye yapacağı tahribatı tespit eder. Kömürün havaya, siyanürün toprağa vs.. Torba yasaya göre, ÇED raporunun alınması 3 ayı aşarsa, otomatik olarak alınmış sayılacak. Uyan Çanakkale Türkiye’nin kalorifer kazanı olacaksın ve madenlerin çok uluslu şirketlerin ceplerini doldururken, çocuklarımıza zehirli atıklarını bırakacak”
‘Uyan Çanakkale Türkiye’nin kalorifer kazanı olacaksın’ ve dahası var…
Şimdi sen ne diyorsun?
Kim ne demiş, neden demiş?
Şermin nasıl giyinmiş? Berrin’in yeni saç rengi yakışmış mı?
Ne dersin?