Nöbetçi Eczaneler
Bende farkındayım uzun bir yazı başlığı oldu. Fakat hem dikkat çeksin hem de bu işi birileri sorumluluk duyup üstlensin istedim. Sorun bizim değilmiş gibi gözükse de bu saydığım kurumlarda yetkililer ve etkililerin de çocukları olduğu için belki vicdanları sızlar. Bilip de bilmek istemediğimiz, görüp de görmezden geldiğimiz sorun ne biliyor musunuz?
Ekonomik sıkıntı çekerek okumaya çalışan öğrencilerimizin, yavrularımızın durumu, içinde bulundukları ortam ve çaresizlik.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne okumaya gelen öğrencilerin büyük bir bölümü, ekonomik sıkıntılar içerisinde, ne yapacağını bilmeden çaresizce savrulup duruyorlar. Sayın Rektörümüze ve yönetimine seslenmek istiyorum. Böbürlenmek, uğraş vermek, insanları, öğrencileri yaşatabilirsek olmalı. Kaynakları, çıkar gruplarına aktarmakla olmaz. Geçmiş yönetimler de benzer dizi hataları işledi durdu. Hatta hiç işi ve ihtiyaç yokken, sırf kendi egosu ve gösterişi için milyonlar harcatıp, minare özürlü Cami yaptırdı. (İhtiyaç varsa tabi ki Cami yapılmalı. Müsriflik dinimizce de haram ve mekruhtur.) Hiç dar gelirli öğrenciler düşünülmedi.
Niçin 15 Temmuz hainlerin giriştiği günü şehitler vererek yaşadık biz? 15 Temmuz girişimini yapan gurubun yoğunlaştığı alan neydi? Niçin bu kadar taraftar toplamıştı? Yoksulluğun olduğu her ortam ve alanda mutlaka kötü amaçlılar, art niyetliler hemen vücut bulacak olayları, tezgahları kurarlar.
Yaz tatilinde memleketine gidemeyen öğrencilerimiz var.
Evinde elektrik olmayan, mutfağında sıcak çorba kaynatamayan öğrencilerimiz var.
Deyim yerindeyse kuruşa ihtiyacı olan yavrularımız var.
Eyyy, Üniversite yönetimi, bu gerçekleri biliyor musunuz? Dua ile toplantı açmakla görevlerinizi, sorumluluğunuzu yerine getirmiş olmuyorsunuz.
Ardından Belediye…
Evet, başta sayın başkanım ve çok değerli Belediye Başkan yardımcılarımız, daire müdürlerimiz!
Sizler, 4×4 asfaltta giden makam araçlarınızla makamınıza giderken, yok yoksul, yarınımızı emanet ettiğimiz gençlerimiz sizlerin reva gördüğü, “Çok Özel Halk Otobüsleri” ile balık istifi derslerine yetişmeye çalışıyor. Parası olmayan, hizmet diye (sunduğunuz) halka yedirdiğini sandığınız adı batsın toplu taşıma sisteminizle bile okullarına gidemeyip otostop çekiyorlar. Eğer mesleğinize biraz saygınız varsa mutlaka yol kenarında canları pahasına dur işareti yapan öğrencileri görmüşsünüzdür.
Sevgili pek saygıdeğer Belediye gücünü arkasına almış çakma kooperatifçiler ve yöneticileri. (Üyeleri demeye gerek yok. Zaten üyede, yönetici de kendileri) Halka ucuz gıda yedireceğiz hikayesi ile yola çıkıp kime ne yedirdiğiniz ya da yediğiniz bilinmeyenler. Siz anladınız ne demek istediğimi!
Yapılıp sizlere bağışlanan yurdu çalıştıramadınız. Öğrenciler için ne istenebilir ki sizlerden. Allah’tan kışın okul önlerinde çorba dağıtılıyor da kendinizi hatırlatıyorsunuz. Bu makamlarda halk adına görev yapan hiç birinizin çocuğu okula gitmiyor mu? Hiç biriniz bu sıralardan geçmediniz mi? Dönüp bir bakın bakalım. Mesai arkadaşlarınızın çocuklarına yer açmaya çalışacağınıza biraz da kentteki öğrenciler için bir çıkış yapın.
Saygıdeğer iş insanları… Aslında bu grupta sizlerden hatta herkesten önce Siyasi Partileri yazmalıydım. Ama nafile. O’nlar iktidar- muhalefet ayırt etmeksizin kendilerinin ve yandaşlarının cebini doldurmayı düşünüyor. Bunun için siyasi parti temsilcilerinin yerine sizlere sesleneyim dedim.
Bu ekonomik çıkmazda kendi parasını harcayan tek topluluk sizlersiniz. Diğer gruplardaki etkili ve yetkililer, bizlerin verdiği vergilerden ayrılan payları bizim adımıza kullandıklarını iddia edenler. Öyle olmadığını önce onlar, ardından da bizler çok iyi biliyoruz. Üniversite ve Belediye kurumundan size gelen yetkililere ekonominin gerçek yüzünü anlatıp gereksiz yatırımlar yerine şu öğrenciler için bir nefeslik oksijen alanı yaratsınlar.
Sizlerin parası var. Paralı birisi söylerse belki dinler ve düşünürler.
