Başbakan yardımcılığı ile bir dönemin kudretli Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevini başarıyla yapan Cumhur Ersümer, geleneksel olarak verdiği iftar yemeklerinden 37’incisini gerçekleştirdi. İlk günkü heyecan ve birliktelikten hiç bir güç kaybetmemiş olan Anavatan Partililer hafta sonu iftarda bir araya geldi. Yapılan hizmetler, tek tek sıralanıp hafızalarda tazelenirken, yapılanlar katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı. Ersümer, enerji politikaları ile ilgili yapmış olduğu dikkat çeken açıklamada, “Enerjide hata yapmamak lazım. Anlaşmaların hiçbirini yenilemediler. Yanlış karar! Enerji ciddi bir iş. Vizyon sahibi insanların yapması gereken bir iş” dedi.
Geleneksel olarak 37’incisi gerçekleşen iftar yemeğine eski İl Başkanlarından İlhan Muhtaroğlu, Yaşar Demircan’ın yanı sıra farklı dönemlerde İlçe başkanlığı yapmış isimlerin yanında Eceabat, Kepez, Yenice, gibi birçok da Belediye başkanı yemeğe katıldı.
“Enerjide hata yapmamak lazım”
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer, enerji politikaları ile ilgili yapmış olduğu önemli konuşmada, “Enerjinin üretileceği bin yol var. Ama tabi enerji o kadar hassas bir iş ki o kadar ciddi bir iş ki enerji öylesine bir vizyon işi ki bunu yönetebilmek için bu enerjide hata yapmamak lazım.
Enerjide yapılan hatalar, yıllara bağlı hatalardır. Nesilden nesile etkilerini sürdürür. Enerji böyle yönetilmez. Enerji böyle yönetilmez. Yap boz olmaz. Şimdi, hepiniz biliyorsunuz.
“Boylarının ölçüsünü aldılar”
Bundan 20 yıl önce, efendim neymiş, ben Türkiye’nin tüketeceğinden fazla elektrik üretmek için hazırlık yapmışım. Neymiş, ben Türkiye’nin tüketeceğinden fazla, gaz anlaşması yapmışım. Bu iddialarla, yargılamaya kalktılar. Neyse, boylarının ölçüsünü aldılar.
“Türkiye’de önemli bir bölüm şu anda enerji yoksulu”
Bugün geldiğimiz duruma bakın Allah aşkına. Elektrik kesintileri yaşıyoruz. Gaz kesintileri yaşıyoruz. Yani, elektrikte Avrupa ikincisiyiz. Gazda Avrupa’da birinciyiz. Bu fiyat artışlarının sebepleri nedir? Neden bizde elektrik, gaz bu kadar pahalı deyip çalışıyoruz. 1 yılda mazota yüzde 235, benzine yüzde 166, elektrik fiyatlarına yüzde 86, doğalgaza konutlarda yüzde 93, sanayide yüzde 678, gaz çevirim santrallerinde yüzde 638 zam yapılmış. Elektrik, gaz, su harcamaları bir hane halkının gelirinin eğer yüzde 25’ini aşıyorsa, o hane enerji yoksulu sayılıyor.
Biz yapılan hesaplarda bakıyoruz, emeklilerimizin gelirlerinin yüzde 47’si enerji harcamalarına gidiyor. Asgari ücretinde yüzde 28’si enerji harcamalarına gidiyor. Yani, Türkiye’de önemli bir bölüm şu anda enerji yoksulu. Enerji yoksulluğu çekiyor.
“Hayat pahalılığı ve enflasyon da şu anda dayanılmaz mertebelere ulaşmıştır”
Vatandaşımıza soruyorlar, “Geçinmek için ne yapıyorsunuz?” Yüzde 53’ü kalın giyinip evimizi ısıtamıyoruz diyor. Yüzde 57,9’u daha az çamaşır yıkıyoruz diyor. Yüzde 62’si de özel araç kullanımımızdan vaz geçtik diyor. Bu zamların ana sebebi, enerjinin kötü yönetilmesidir. Bu zamların sebep olduğu hayat pahalılığı ve enflasyon da şu anda dayanılmaz mertebelere ulaşmıştır.
Türkiye, Batı hattından, Rusya’dan 6 Milyar doğalgaz alıyor. Bunun süresi 2012 yılında bitiyor. Yönetim, şu anki mevcut yönetim bunu 2043’e kadar uzatıyor. Çünkü bütün doğalgaz anlaşmalarında, daha imzalar atılırken, bu anlaşmaların hangi sürelerle, nasıl uzayacağı, fiyat formüllerinin nasıl yapılacağı zaten belli. Cezayir’den LNG alıyoruz. Bunun süreside 2014’te bitiyor. O da 2024’e kadar uzatılıyor.
Korona süreci başladığında tüm dünyada, üretimler düştü. Tüketimler arttı. Özellikle doğalgaz fiyatları ucuzladı. Bunun ucuzlamasına binaen piyasada, yani herhangi bir anlaşmaya dayalı olmadan gaz alımında da fiyatlar düştü. Özellikle LNG fiyatları, sıvılaştırılmış doğalgaz fiyatları her zaman boru gazından pahalı olmasına rağmen bu korona şartlarında ucuzladı. Derken, Rusya-Ukrayna savaşı başladı.
“Anlaşmaların hiçbirini yenilemediler. Yanlış karar. Yanlış! Hatalı karar”
Bu arada Nijerya’dan 1.2 Milyar metreküp LNG aldığımıza dair anlaşma vardı. Ekim 21’de bitti. Yenilemediler. Bu sözleşmeyi yenilemediler. Azerbaycan’dan, benim imzaladığım bir sözleşme 6.6 milyar metreküplük bir sözleşme, Türkiye’nin almakta olduğu, şu an dahil en ucuz gaz. Yani o esnada, Bakü-Ceyhan hattının yapılması için rahmetli Aliyev ile biz bir pazarlık sonucunda iyi bir anlaşma yaptık. Yani, Mavi Akım Türkiye’nin o esnada aldığı en ucuzuydu. Bu Azerbaycan’dan aldığımız gaz hepsinden de ucuzdu. Bu anlaşmada 2021 Nisan’da bitti. Bunu da yenilemediler. Yine, Batı hattında, yine benim imzaladığım Rusya’dan alınan bir gaz vardı. Bu 8 milyar metreküptü. O da 2021 Aralık itibariyle sona erdi. Şimdi, bu anlaşmaların hiçbirini yenilemediler. Yanlış karar. Yanlış! Hatalı karar.
“Elektrik-gaz maliyetlerini arttıran ana husus bu 3 sözleşmenin yenilenmemesidir”
Şimdi, bu anlaşmaları niye yenilemediler? Yine, yanlış bir sonuçla yenilemediler. Biraz önce anlatmaya çalıştım. Ya işte tüketim az, fiyatlar düşük, biz bu anlaşmaları yenilemeyelim, netice itibariyle spot piyasadan gaz alır idare ederiz. Fakat dünya değişti. Tüketimler arttı. Bir anda Ukrayna-Rusya savaşı çıktı. Gaz fiyatları patladı. Bu anlaşmalar yenilenseydi, metreküp 275-300 Dolara alınacaktı. Maalesef bu anlaşmaları yenilemediler. Türkiye şu anda metreküpü 1.000-1.300 Dolara kadar doğalgaz satın alıyor. Düşünebiliyor musunuz? Eğer santrallerde kullanılan doğalgaza yüzde 638 zam yaptılar. Şu anda Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 32’si bu sene yüzde 33 oldu, doğalgazdan sağlanıyor. Böylelikle elektrik fiyatları pik yaptı. Sanayide de aynı şekilde doğalgaza yapılan zammı, sanayide, sanayinin en önemli girdilerinden biri, maliyeti en çok etkileyen unsurlardan biri doğalgazdır. Sanayi de mallar pahalındı. Türkiye’de iddialı bir şey söylüyorum hem enflasyonun azmasına sebep olan hem de elektrik-gaz maliyetlerini arttıran ana husus bu 3 sözleşmenin yenilenmemesidir.
“Türkiye’ye sağladıkları 13 milyar metreküplük bir gaz hacmidir. O da Türkiye’nin ihtiyacını görmez”
Bunun altından nasıl kalkarlar bilmiyorum? 20 senedir benim imzaladığım doğalgaz anlaşmalarıyla ülkeyi yönettiler. 6.6 milyar metreküp Şahdeniz 1 Anlaşması’nı yenilemediler. Türk Akımı’ndan gelen 15 milyar metreküp gaz var. Oradan bize az bir tahsis yapıldı. Netice itibariyle 20 yıl boyunca, Türkiye’ye sağladıkları 13 milyar metreküplük bir gaz hacmidir. O da Türkiye’nin ihtiyacını görmez.
“Enerji ciddi bir iş. Vizyon sahibi insanların yapması gereken bir iş”
60 Milyar metreküp gaz kullanıyoruz. Avrupa ortalamalarına göre yüzde 20 depolama imkanımız var. O gaz depolanmış olsaydı, bu doğalgaz depoları zamanında yapılabilmiş olsaydı, Türkiye bu fiyat farkından bu kadar yara almazdı. Enerji ciddi bir iş. Vizyon sahibi insanların yapması gereken bir iş. Ama maalesef şu anda enerji yönetiminin sebep olduğu bu pahalılığı, bu enflasyonu söylemeden geçemiyoruz” dedi.
Tunahan Ünsal