Bazen ne dediklerini anlamak da zorlandığımız altın bir kuşakla yaşıyoruz. Akıllarından geçen nedir şimdi ne demek istiyorlar deyip gözardı ettiğimiz de oluyordur. İşte bir süredir onlara kulak veriyorum. Başka bir dna kodlaması ile buradalar. Bizim kullandığımız teknolojilerin çok ötesini biliyorlar. Sadece uyanmaları için doğru koşullara ihtiyaçları var. Bize bahsettikleri sınırların ötesinde konular. Geçmişle ve gelecek ile ilgili bilgilere sahipler. Bizim kolaycılık olarak gördüklerimiz onlar için kolaylaştırıcı. Madde dünyasını manevi olanla harmanlamakta zorlanıyorlar. Eski öğretilerin tümü onlar için çoktan geçmişte kaldı. Biz çocuklarımız aile öğretilerinden uzaklaştı diye yakınırken, onlar asıl yaşayacakları ortamı kurmakta zorlanıyorlar. Bize çok önemli gelen o değerlerimiz çoğu zaman zaman kaybı. Oysa onları kolaylıkla anlayabiliriz. Tabii ki bunu seçersek. Bizim kuşak telefonun olmadığı herkesin birbirini saatler geçince kapıda beklediği dönemleri gördü. Şimdiyse lokasyonumuzu bile görebileceğimiz cihazlar yanımızda taşınıyor. Sadece bu bilgi bile değişimin nasıl hızla gerçekleştiğini bize gösterebilir. Zihinle anlaşmayı çözebilen bu çocuklar için sezgilerini anlamlandırabilmekte çok zor değil. Benim onlara kendi çıkış yollarını bulabilmeleri için tavsiyem mutluluğu yaşamak üzerine düşünmeleri olur. Hepsinde bir umutsuzluk ve gelecek kaygısı var. Oysa geleceği yaratacak sizlersiniz gençler. Nefes farkındalığı, meditasyonlar her şeyin kendi alanı içinde çözülebileceğini bilen sizler için en güzel yöntemler.
Tabi bu çocukların şansı olmak ve kendilerini ifade edebilmeleri için gerekli ortamları sağlamak için çalışmak ise biz ebeveynlerin görevi. Kendi çocukluğunu yaşamamış, baskı ile büyümüş bir kuşağız bu doğru. Yine de bize verildiyse bu çocuklar onları anlamanın yollarını bulmalıyız. Sadece kendi bedeninde sıkışmış bir ebeveyn, kendi yolunu arayan çocuğa katkı olamaz. Tüm hayatımızı şekillendiren travmalarımızla önce kendimiz için yüzleşme zamanı. Biz kendi ailelerimizin travmalı geçmişlerinden kurtulacağız ki, başka bir canlıya katkı olabilelim. Kendi ailelerimiz başka bir hayat yaşadı. Baskılar, ayıplamalar, elalemin yarattığı kaygılar ve otorite kurma çabaları artık çok geride kaldı. Lütfen bu kuşağı kendi öğretilerinizle boğmayın. Çok basit sevgiyi anlatın. Birbirinin haklarına saygıyı anlatın. Bırakın özgürce ifade etsinler kendilerini. Bu duyguların varlığı onların gelecek fikirlerini yeşertmelerine gerekli ortamı sağlayacaktır. Bu dünya deneyimine gelmiş 2000 ve sonrası kuşağın anlatacağı çok şey var. Onların şansı olan ebeveynler olmayı deneyin. O zaman mutlu olmak için başka arayışlar içinde olmak yerine bu evrene nasıl katkı olabileceklerini düşünmeye başlayabilecekler. Onlar uyanış için sadece özgürleşmeyi bekliyor.
Sevgiyle…