Bazen şehirlere gelirsiniz bazen de yolunuz düşer. Farkındalıkla bakmayı seviyorum ben her zaman geçtiğim rotalara. Akışta yaşamayı seven ruhum etrafa baktıkça yenilikleri gördükçe mutlu. Sizde açın rotalarda gözlerinizi ve bu sefer sadece kendi mahalleniz bile olsa size neyi sunuyor bir bakın. Belki defalarca geçtiğim Bursa bana başka yönlerini gösterdi bu sefer.
Benim için sevdiğim insanların olduğu bu şehir kış turizminde hem kayak hem de termal fırsatlara sahip. Ben bu fırsatların termal tarafında olanlarını yaşamayı seviyorum. Bursa’da Çekirge meydanındaki Kervansaray Termal benim gitmeyi sevdiğim ve bana güzel hisler yaratan lokasyonlardan biri.
Eski kaplıca adıyla anılan Bizans döneminden kalma tarihi bir hamam bu otelin bünyesinde yer alıyor. Bizans Kraliçesi Thedora’nın güzelliğini bu termal sulardan aldığı, suyunun sindirim yolu hastalıklarına, kalp damar hastalıklarına ve kadın hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Osmanlı döneminde düzenlemelerine 1511 de başlanmış ve yenilenmeler yapılmış. İki kubbeden oluşan bir soğukluk olarak tabir edilen bir alana sahip. Sıcaklık kısmında ise mermer bir aslan ağzından dökülen sıcak su genişçe bir havuza ulaşıyor. Aslan ağzının bağlandığı yerde, 1675 yılına ait Farsça kitabeli bir ayna taşı bulunuyor. Havuzun etrafındaki sütunlarsa Bizans dönemine ait. Otelin en ilgimi çeken yanı bu desem doğru olur. Pandemi dönemi pek çok yere etki etmiş. Ben akşam yemeklerini değişik lezzetleri keşfetmek için otel dışında yemeği sevenlerdenim. Bursalılar İskender yemeği artık çokda etkili bulmasalarda, benim gibi gezenler için hala ilgi çekici. Her yer kebapçı ama sanırım beni çağıran bir yer oldu. Ben çok bilinen lokasyonlar dışında bir yeri önereceğim size. Tophane Meydanında Bursa Kebapçısı. Tesadüf yoktur karşılaşma vardır derim hep. 1956 yılından beri hizmet veriyor. Kebapçılarda olmayana bir şey aynı zamanda tatlı seçeneğininde olması. Lezzet tabii ki şahane. Biraz civarı dolaşalım derken karşılaşmamız bugün olmalıymış dediğim bir noktadayım. Tophane meydanın en güzel lokasyonundaki Tarihi Saat kulesi. Girişte ise beni Osmangazi ve Orhangazi türbeleri karşılıyor. Tophane Parkının bir parçası olan saat kulesi kesme taştan 6 kat olarak inşa edilmiş. Sultan Abdulaziz döneminde 4 katlı olan saat kulesinin yerine inşa edilmiş olan kulenin 6. Katında bir yangın gözetleme merkezi olarak kullanılmış bir alan var. Beni karşılayan girişteki Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi ve oğlu Orhan Gazi’nin türbeleri, yine kendilerinin vasiyeti üzerine Gümüşlü Kümbet olarak bilinen Bizsans Manastırı Saint Elie’nin üzerine inşa edilmiş. 1801 yılında yangın 1855 yılında da deprem ile yıkılan türbeler, Sultan Abdülaziz tarafından 1863 yılında eski haline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiştir. Bu alanda türbelerin içinde kendilerine ait sandukalar dışında ailesine ait alanlarda mevcut. Ahşap sandukasının üstünü örten kadife örtünün üstünde gümüş ve sim ile işlenmiş Osmangazi’nin şahsiyeti, doğumu ve ölümünü anlatan işlemeler bulunmakta.
Ben gün ışıklarıyla keyfini çıkaramadım ama gece geldiğinizde şahane ışıklarıyla Bursa büyüleyici görünüyor. Sevgiyle ayrılıyorum…