Vakıf malı deniz!

Hayırsever iş insanı Hüseyin Akif Terzioğlu ve dönemin üst düzey bürokratlarının girişimi ile kurulan Hüseyin Akif Terzioğlu Şefkat Yuvası Vakfı, Üniversitenin açılması ile yeniden gündeme geldi. Bilindiği gibi Terzioğlu Vakfı arazileri bu güne kadar kentin arsa temin edilen merkezi olarak kullanıldı.

Vakfın kuruluş amacı Çanakkaleli başarılı öğrencilere burs vermek, başarılı öğrencilerin barınması ve okuması için arazi, nakit para harcaması tüzüğe yazdırılmıştı. Geçtiğimiz yıllarda Vakıf yönetimi ortalama her beş yılda bir yurt yapıp Kredi ve Yurtlar Kurumuna devretmişti. Vakfın yeni yönetimi ise öğrencilere hizmet etmekten vazgeçmiş, ticaret yapmaya başlamıştı.

Öğrenildiğine göre Vakfın son yönetim kurulu bankalardan 25 milyon lira kredi çekip, vakfı borçlandırarak adliye kıyısında bulunan kendi arazisi üzerine iş yeri inşaatı yaptırdı. Öğrenildiğine göre inşaat içerisinde bulunan dükkanların metrekare kirasını 100 liradan vermek için talep toplamayı amaçlıyor. Kiraların yüksek olması nedeniyle şimdiye kadar beklenen talebi de toplayamadığı ve ödemelerin nasıl yapılacağı konusunda çareler arandığı ileri sürüldü.

Var olan yurtlar harabeye döndü

Öte yandan geçmiş Vakıf yönetimleri tarafından yapılan Kredi Yurtlara devredilen yurtlar da günümüzün deprem yönetmenliğine uygun olmadığı gerekçesi ile kapatıldı.

Yurttaşlar, günümüzün deprem yönetmeliğine AK Parti’nin İl Başkanlığı olarak kullandığı binanın da uymamasına rağmen kullanıldığını ifade ettiler.  Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ni kazanan öğrencilerin birçoğu ya yüksek kiralı evlere mahkum ediliyor ya da öğrenciler barınamaz hale getirilip zor şartlara zorlanıyor. Bir süre önce bazı girişimcilerin bu yurtları özel okul yapmak ya da otel yapmak için almayı talep ettiği de ileri sürüldü.

Hayırsever işadamının ismine kurulan Şefkat Yuvası Vakfı, artık ilk tüzüğünde yazıldığı gibi çalışanlar başta olmak kaydı ile Çanakkalelilere, başarılı öğrencilere hizmet yapmaktan uzak, ticarethaneye dönüştürülmüş durumda. Hiç bir Çanakkaleli siyasetçi ve yönetici de “Burada neler oluyor?” diye merak edip, sorumluluk duyup vakfı büyüteç altına almıyor.

Güngör Yıldız