Geçtiğimiz hafta içerisinde gelişen olayların ardından dövizdeki yükseliş, ihracata dayalı üretim yapanların tümünü bir basamak aşağı çekti. Türk lirasının alım gücü her geçen gün azalırken, sabit geliri olanlar ve küçük işletmeler için de sorunlar kartopu olmaktan çığa dönüşüyor.
Her konuşmanın ardından artan döviz kuru, sonunda hepimizin cebine sokulan hortum misali ne var yok alıp götürüyor. Küçük sanayici ve orta ölçekli işletmeler borç batağına girerken, esnafların da durumu hiç iç acıcı değil. Kimse mal almıyor. Satan da satmıyor. Satsa yeniden yerine nasıl koyacağını düşünürken, fiyatlarında nerede ne şekilde duracağını bilen yok. Allah sonumuzu hayır eylesin.
Başkanı anlayamamışız…
Çanakkale’de siyaset yapan da yapmayan da son günlerde bir konu üzerinde sürekli fikir alış-verişinde bulunuyor. Belediye Başkanı Sayın Ülgür Gökhan ile Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı (Hukuk işlerinden sorumlu) Sayın Muharrem Erkek’in barışmaları. Günün hatta haftanın konusu buydu. İlgili ilgisiz herkes bu konuda söz sarf etti. Etmeye de devam ediyorlar. Bu iki ismin barışmasıyla, arada kalanların durumu şimdi büyüteç altına alınıyor. Bakalım sonuç ne olur? Sayın Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, her konuşmasında “Barışın kenti” sloganını söyler dururdu. Bizler ve birçok partili bu mesajın anlamını şimdi daha iyi anlamış olduk.
Assos ve Gökçeada da bulunan Yıldız koyu konusu gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Yetkililerin açıklamaları ile bazı grupların algısı ve açıklamaları nedense hiç birbirini tutmuyor. Bunun böyle olması tabi ki çok normal. En üst yetkililer ile aksini iddia eden grupların temsilcileri, bir araya gelip söz konusu yerlerde inceleme yaparlar ve buralardan bilimsel açıklamalar yapılırsa, bu kargaşa ortadan kalkmış olur. Yoksa sürekli karanlıkta birbirimize söz söyleyip ne dediğimizi, istediğimizi anlamayız.
Köklü ve tayin iddiaları…
Yaklaşık 4 yıl önce kentimize tayin olan Çanakkale İl Genel Sekreteri Abdullah Köklü’nün geçen hafta başı ortaya atılan tayin oldu sözleri asılsız çıktı. Bu asılsız tayin olayının ortalıkta ulu orta konuşulmasının detayları da farklı farklı yorumlanmaya başlandı. Kimisine göre Sayın Köklü, görev yaptığı süreden bu yana böyle uzun süreliğine hiç izin alıp makamından ayrılmamış. Kimine göre, daireye gelen iç denetimcinin arkasındaki güç ya da soy isminin ağırlığı. Kiminde göre üst düzey yöneticilerin artık Sayın köklü ile çalışmak istememesi. Kimine göre de geçtiğimiz aylarda yaptığı sünnet düğün töreni. Sayın Köklü, bu törene 550 köy muhtarının yanında birçok altında çalışan bürokratı da davet etmesi. (Bizce bu olayı büyütmenin anlamı yok. Sayın köklü insani bir dürtü içerisinde çocuklarına tören yapıyor. Tanıdığı herkesi de davet etme hakkına sahip.) Takı ve hediyelerin hesabını üçüncü kişilerin yapması ayıptır.