Nöbetçi Eczaneler
Ana muhalefet lideri, Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilebileceğini söylemiş. HDP yi kafesleme taktiği olsa gerek. Bizler biliyoruz ki, Ana Muhalefet seçmeni, bu konuda çok hassas. Peki, HDP konusunda duyarlı olan, ortağı, İP buna ne der?
Türk milletinin, Kırmızıçizgisi olan, Anayasa’nın değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan, ilk dört maddesi konusunda, ana muhalefet lideri, ne yapmaya çalışıyor? TV’deki programda şunları söylüyor. Kılıçdaroğlu:” Anayasa’yı değiştirelim diyoruz”. Araya giren şahıs:” İkinci, üçüncü maddeleri mesela”. Kılıçdaroğlu: “Tabii. Söyledik bütün bunların tamamını. Buyurun gelin, yapalım bunların hepsini”. Çok vahim bir durum bu. Peki, o maddeler ne diyor? İkinci madde; Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirtiyor. Üçüncü madde ise; Türkiye’nin bölünmez bir bütün olduğunu, dilinin Türkçe olduğunu, Türk bayrağını, İstiklal Marşı’nı ve başkentinin Ankara olduğunu belirliyor. Ana muhalefet lideri, Türkiye’nin başkentini mi, dilimizin Türkçe olmasını mı, Türk bayrağını mı, İstiklal Marş’ımızı mı değiştirecek Anlayacağınız, ana muhalefet lideri, tehlikeli sularda seyrediyor. Bizim anlayamadığımız konu; Türk milliyetçiliğini MHP de yaşayamadıklardın söyleyip, tarla kongreleri yapanların, bu zihniyetle, nasıl birlikte olduğudur. Yoksa koltuk için her yol mubah mıdır? Peki, İP partisinde olup ta, hala parmakları ile Bozkurt işareti yapan kardeşlerimiz, bu duruma ne der acaba? Mesela. Yavuz Ağıralioğlu ne düşünür? Belki, ana muhalefet kadim ortağı HDP nin çizgisinden dönmez. Bizim sözümüz, Ana muhalefetin ve HDP nin İP ine sarılan kardeşlerimize, Orada, Bozkurt işareti yapmak bir işe yaramaz. Türklüğü, Laikliği, dilimizi, Başkentimizi yok etmeye çalışanlarla bir olmayın.
Azıcık ucundan
Tezgahtar, müşterinin birine tam “Yok hanımefendi, ben bu mağazaya girdiğim günden beri de asla rastlamadım, olacağını da zannetmiyorum ” derken, mağaza müdürü tezgahtarın söylediklerini duymuş, Duyar duymaz da, kapıdan çıkmakta olan müşteriye koşup yetişerek, “Elemanımın söyledikleri tam olarak doğru değil, aldırmayın ona hanımefendi” demiş, “Her zaman bulunur, olmazsa biz bir yerlerden mutlaka getirtiriz… Böyle bir yerde olmayacak ta nerede olacak? Yarın bir uğrayabilirseniz sanırım. Kesin birkaç tane görürsünüz .” Hemen içeri dönüp tezgâhtara da “Sakın, ama sakın bir daha müşteriye ‘Yok’ dediğini duymayacağım” demiş sinirlenerek, “Haftaya gelecek de, yolda falan de… Öff! Neydi sorduğu?” Tezgâhtar “Şeeeyy efendim” diye cevap vermiş “Park yerinizde kapkaççı veya soyguncu falan var mı? diye sormuştu!” Sağlıcakla kalınız.
