Hani bir söz vardır. Çok sık cenazeye gidiyorsan yaşlanmışsındır.
Yok eğer çok sık düğüne gidiyorsan, daha gençsindir.
Bizler artık ömrümüzde tırmanma şeridinin zirvesine çıkıp, inişe geçmiş pozisyondayız.
Değişiyoruz, değiştik.
Nedense bir arpa boyu yol gidemedik mi ne?
Hemen hatırlatayım, yıllar yıllar önce bir sayın bakan bir mafya lideriyle telefonda görüştü diye gelen baskıların ardından istifa etmişti.
Bu gün bakıyoruz da iş öyle mi?
60 yıllarda TRT Radyolarında yayınlanan arkası yarın skeçlerine döndü kimsenin kılı kıpırdamıyor.
İnsanların, siyaset yapanların, bürokratların değer yargıları değişmiş.
Marmara Denizi’nin hali meydanda…
Müsilaj diye isimlendirilen aslında denizin ölümünü bize anlatmaya çalışan ekolojik yok oluşa bakalım.
Kim, hangi yetkili olayın aslını ortaya atıp, önlem almaya çalıştı.
Bilim yuvalarımız olarak bildiğimiz, Üniversitelerimiz ne yapıyor?
Tarım İl Müdürlüğü’ne bağlı Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ne açıkladı?
Tarım İl Müdürümüzün de bu bölümün mühendisi ve eğitimini aldığını biliyor muydunuz?
Limandaki bu birime bağlı olan tekne, ne oldu?
Hatta biraz daha ileriye gidelim, bu kuruma bir soru daha soralım.
Toprak Analizi Laboratuvarı’na ne oldu?
Bu gün milyarlar verilerek kurulacak olan bu tesis çalışıyor mudur?
Yoksa, neyse karıştırmayalım.
Hele yetkililer bir açıklama yapsınlar da öğrenelim.
Hep siyasetçilere, bürokratlara laf atmayalım.
Biraz da kendimize bakalım.
Kamu adına görev yapıyoruz diye ortaya çıkan biz Gazeteciler görevlerini tam olarak yerine getiriyor muyuz?
Yoksa Gazetecilik yerine “Gastecilik” mi yapıyoruz?
Bu konuyu gelecek yazıda açıklayalım.
Kalın sağlıcakla.