Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Genç müzisyen 19 Mayıs öncesi kaygılarını paylaştı

19 Mayıs Gençlik ve

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Çanakkale’de yaşayan Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü öğrencisi Umut Odabaş ile gençlerin gelecekle ilgili beklentileri ve kaygılarına yönelik sohbet ettik. Odabaş, pandemi koşullarında en çok zorluk çeken gruplardan olan müzisyenlik mesleğinin adaylarından biri olmanın kendisinde yarattığı duygusal atmosferi anlattı.

Umut Odabaş şunları söyledi; “Öncelikle sanat ile yoğurulan Türk milletinin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutlarım. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının İstanbul’dan Samsun’a çıkışının 102. yılında gençlerimizin aynı zamanda yaşıtlarımızın gelecek için ne kadar değerli olduğunu belirterek, siz büyükleri birikimleri ile bizlerin elinden tutmaya davet ediyorum.

“Müzisyenlerin izlediği sürecin çok engebeli olduğunu bilmekteyim”

Ülkemizde pandemi başlamadan öncede sanatkârların, müzisyenlerin izlediği sürecin çok engebeli olduğunu bilmekteyim. Maddi ve manevi anlamda aç olan bu kişiler yasakların gelmesi ile hem seslendiği efkâr-ı umumiyeden yoksun hem de ekonomik anlamda yokluğa düşmüş bulunmaktadır. Devletin müzisyen ve sanatkârlara maddi anlamda destek vereceğini söylemesi bu kişileri ümitlendirse de bu vaadi hüsran ile sonuçlandı. Sanatkârlar hiçbir zaman işlerini maddiyatı felsefe ederek icra etmezler lakin yaşamak için hele ki bu devirde maddi anlamda yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Manevi açlık konusuna gelir isek ben bu durumu ‘’Sanat Orucu’’ olarak isimlendiriyorum çünkü hitap edecek kitle evlerinde oturmakta olup icracılar internet üzerinden ne kadar halka ulaşmaya çalışsalar da mesafesiz iç içe gönüllerin bir gözlerin birbirine bakarak konuşmasını sağlayamadıkları sürece aynı tadı alamayacaklardır.

“Geleceğe dair hiçbir beklentim kalmadı diyebilirim”

Kendi adıma konuşursam, Türkiye içerisinde geleceğe dair hiçbir beklentim kalmadı diyebilirim. Her gün elbette her şey daha güzel olacak yeni haberler almak ümidi ile hayata gözlerimi açıyorum ama yıllardır izlenen bu süreç pek de bizlere ümit vaat etmiyor. Bizler sanatımızı gönül vererek ne olursa olsun icra etmek ile yükümlüyüz.
Sanatkârların bedenlerine, ruhlarına doğuştan akseden bu yeteneğin değerlendirilmesi şarttır. Devletin konservatuvar öğrencilerini başta tutmak üzere tüm müzisyen ve sanatkârlara iş imkânı sağlaması gerekmektedir. Bu desteği sağlamadığı sürece birçok genç sanatkârlarımızı kaybedeceğiz.

“Bu işi meslek edinme parasız kalırsın!”

Ailelerin yetenekli evlatlarına “Bu işi meslek edinme parasız kalırsın, sen bir meslek edin bu işi hobi olarak yap…’’ gibi cümleleri kullanması abes ile iştigaldir. Bir evladın içindeki, zor bulunan bu neferi söndürmek bir nebzede olsa onun hayatının kararması demektir. Tabi bunu anlayabilmek, empati kurabilmek çok zor. Ailelerin endişelerini de anlayabiliyorum. Çocuklarının yaşamı boyunca refah bir düzende yaşamasını talep ediyorlar. İşte bu endişenin maalesef tek sorumlusu devletin müzisyenler ile ilgili tutumudur.”

Ş. Ezgi Tuncel

 

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech