Çanakkaleli EMEK partili kadınlar tarafından, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü dolayısıyla, İl Başkanlığı’nda bir basın açıklaması düzenlendi. Düzenlenen basın açıklamasında, “Şiddet artıyor, katiller teşvik ediliyor. Çözüm örgütlü mücadele” ifadeleri kullanıldı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü dolayısıyla, Emek Partisi İl Başkanlığında, partili kadınlar tarafından basın açıklaması düzenlendi. Yapılan basın açıklamasında, “Ekonomik krizin faturasını halkın sırtına yıkmak isteyen patronlar ve hükümet, pandemiyi fırsata dönüştürdü. Pandemi sürecinde patronların karına hizmet etmek için atılan her adımın sonuçları, kadın emekçiler için daha çok çalışmak, daha çok yoksulluk, giderek artan işsizlik ve açlık oldu. Kısa çalışma, ücretli izne çıkarılma, evden çalışma, işsizlik ve güvencesizlik yaygınlaştı.
“Kadınlar nefessiz kaldı”
Kamu da ve özel sektörde salgına karşı bir tedbir olarak başlatılan esnek çalışmanın kalıcı hale getirilmesi için hükümet hızlanmış durumda. Esnek çalışma uygulamalarıyla birlikte ev işi, çocuk bakımı ve iş arasında kadınlar nefessiz kaldı.
Bu koşullarda kadınların sadece evde değil, iş yerinde yaşadıkları şiddet de arttı. Mevcut işsizlik, gelir kaybı baskısı, çalışma zorunluluğu kadınların şiddete boyun eğmesi için fırsata dönüştürüldü. İşten çıkarma yasağının istisnası olan ve “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymama” anlamına gelen “KOD-29” ile işten çıkartma patronlar tarafından keyfi olarak kullanıldı.
“Bu dar boğazdan geçilemez”
Sömürü katmerlenip ekonomik sıkıntılar “uzaya çıkarken”, temel tüketim ihtiyaçları her gün zamlanmakta, geçim sıkıntısıyla yaşanan intiharlar artmakta. Kriz, pandemi, savaş, yoksulluk, işsizlik, şiddet… Aynı sorunları yaşayan kadınlar aynı tarafta birleşmeden bu dar boğazdan geçilemez.
“Eve kapatılan kadınlar, daha çok şiddet görüyor”
Ailenin artan yükleriyle, her gün artan işsizlikle eve kapatılan kadınlar, daha çok şiddet görüyor. Yoksulluk ve işsizlik, kadınları şiddet gördüğü evden ayrılamaz hale getiriyor. Virüsün öldüremediği kadınları, boşanmayı ya da ayrılmayı reddeden erkekler öldürüyor. Kadınlar aynı erkek için onlarca koruma ve uzaklaştırma kararı almış olmasına rağmen herkesin gözü önünde yaralanıyor öldürülüyor! Mahkemeler faillere haksız tahrik indirimi uygularken, iktidar ve medyası kadınları koruyan yasal düzenlemelere, İstanbul Sözleşmesi’ne saldırıyor.
“Kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı yapılsın”
Kadınları yalnızlaştırmaya, dayanışmadan yoksunlaştırmaya, can derdine düşüp mücadeleden uzak tutmaya çalışan tüm politikalara karşı çarenin birliğimizde ve her koşul altında mücadele etme azmimizde olduğunu biliyoruz. Bu nedenle kadınları hem örgütlenmeye hem de örgütlü mücadeleyi birleştirmeye davet ediyoruz. 8 Mart’a giderken en yakınımızdaki kadınlarla el ele verelim; dayanışmayı büyütelim; örgütlenelim, değiştirelim! Hep birlikte haykıralım: Kaynaklar saray ve sermaye için değil, halk için harcansın! Güvenceli iş sağlansın, işten atmalar ve ücretsiz izin yasaklansın! İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışmalara derhal son verilsin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Şiddetin Önlenmesi Yasası uygulanmasın, kadına yönelik şiddete karşı acil önlem planı yapılsın.
Nafaka ve boşanmanın zorlaştırılmasına yönelik tartışmalara son verilsin. Kadınların 7/24 ulaşabileceği, farklı dillerde hizmet veren, sadece kadına yönelik şiddet alanında çalışan ayrı bir alo şiddet hattı, kadın danışma merkezleri ve yeterli sayıda sığınak açılsın. Herkese ücretsiz, yeterli miktarda aşı sağlansın” ifadeleri yer aldı.
Tunahan Ünsal