Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Marmara Bölgesi ile ilgili virüsün seyriyle alakalı bilgilendirmede bulundu. Bakan Koca’nın, Çanakkale ile ilgili yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Çanakkale’de vaka oranlarının yüzde 50 arttığını belirten Koca, önlemlere harfiyen uyulmalıdır dedi. ÇOMÜ Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ile röportaj gerçekleştirdik. Şener’e kamuoyunda merak edilen, “Ne zaman rahat bir nefes alacağız? Sokağa çıkma kısıtlaması gelir mi? Kısıtlamalar etkili olur mu? Çanakkale’de durum tedirgin edici mi?” sorularını yönelttik. Prof. Dr. Şener, “Kasım ayına gürültülü ve dalgalı gireceğiz” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz gün Bursa’da, Çanakkale ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, Çanakkale’de görülen vakalarda yüzde 50 artış yaşanıyor dedi. Çanakkale’deki durumu ve alınması gereken önlemlerle ilgili Prof. Dr. Alper Şener ile röportaj gerçekleştirdik.
Çanakkale’de tedirgin edici bir sürecin içerisinde miyiz?
“Türkiye ne ise Çanakkale de o durumdadır”
ÇOMÜ Üniversite Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “İnsan hareketinin artması, virüsün yayılım hızını etkiliyor. Kasım ayına gürültülü ve dalgalı gireceğiz. Tüm Türkiye’de bir dalgalanma var. Türkiye ne ise Çanakkale o durumdadır.
Okullarda yüz yüze eğitime geçilmesi, pozitif vakaları arttırdı mı?
“Okulların açılmasını çok etkili görmüyorum”
Prof. Dr. Şener, “Ben okulların açılmasının çok etkili olduğunu düşünmüyorum. Çünkü neden? Kışa girişin, havalara serinlemesinin etkili olduğunu düşünüyorum. İnsan trafiğinin artışı, okulların açılması etkisizdir demek tam anlamıyla mümkün değil. Aslında artışın nedenlerinden bir tanesi tarım işçilerinin sirkülasyonu. Filyasyon raporlarında bu tarz veriler çıkıyor. İnsan hareketinin artmasından kaynaklanıyor. ”
Sokağa çıkma kısıtlamaları olumlu anlamda bir etki yaratır mı?
“Hafta sonları kısıtlamalar olacaktır”
Prof. Dr. Şener, “Bu işin kuralı belli. İnsan hareketini kısıtlama. 83 milyonluk bir ülke isek insan hareketini kapatmak demek 40 milyonu içerde tutmaktır. Bu kadar insanın hareketini kısıtlama önerileri tartışılır. İşin bir de ekonomik boyutu var. Ben önümüzdeki zaman dilimi içerisinde böyle bir önlem alınacağını düşünmüyorum. Sadece hafta sonları sokağa çıkma yasakları olacaktır. Günlük hayat devam edecektir, hafta sonuna yönelik önlemler alınacaktır. 65 yaş üstü evlere girecektir, belli saatlerde izin verilecektir. Toplu taşıma da denetimler arttırılacaktır. Bunların dışında, tüm Türkiye’yi ilgilendirecek kısıtlamalar beklemiyorum. Seyahat kısıtlaması da olacaktır.”
Türkiye pandemi sürecini daha ne kadar yaşar?
“Ancak 2022’de rahatlayacağız”
Prof. Dr. Şener, “Yapılan matematik modellemeleri var. 2019 Aralık ayından bu zamana kadar yapılan bir deneyimle, 2021 yılı içerisinde azalarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak 2022’de sanırım rahatlama yaşayacağız. Normalleşme dediğimiz anlamda. Anladığımız kadarıyla, rakamlara baktığımızda, sosyal mesafesiz, maskesiz günlere uzağız. 2022’ye kadar sürecek gibi gözüküyor.
Alınacak önlemler ne şekilde olmalıdır ?
“Kalıcı önlemler gerekmektedir”
Prof. Dr. Şener, “Kalıcı önlemler alınması gerekmektedir. Artık pansuman önlemlerden uzağız. Ya tamamen serbest bırakılacak, sürü bağışıklığı kazanılacak. Ya da tamamen kısıtlama yönüne gidilecek.”
Tunahan Ünsal