Bir dönemlerin yükselen yıldızı olarak bilinen GESTAŞ, son 10 yılında sönen yıldız unvanı ile anılmaya başladı. Siyasi otorite ne yapsa, tıpkı doların yükselmesini engelleyemediği gibi firmanın bir türlü, eski günlerine dönmesini başaramadı.
Genel müdürler değişti, ama nedense eski kuruluş günlerin anlayışı bir türlü geri getirilemedi. Yüksek gemi kiraları, firmanın boynunu bükerken, yönetim ve yetkililer nedense bir türlü, soruna çözüm getiremiyor. İş yapma anlayışı ile değil nedense hep ayrıştırma anlayışı ile davranışlar devam ediyor. Son günlerde yüksek kiralardan bıkan firma yönetimi haklı olarak gemi alımında çare aramaya başladı.
İl Genel Meclisinde çoğunluğu ele geçiren CHP’li üyeler karanlıkta göz kırpma taktiği ile soruna çözüm ararmış gibi yaparken, GESTAŞ Yönetimi ve AK partili etkili isimler, sorunu kamuoyu gündemine taşımaya çalışıyor. Bu arada sorunlara çözüm bulmak için GESTAŞ, Genel müdürünün de kendi çapında oyun kurmaya çalıştığını gözlüyoruz.
Çimlerin üzerinde bu tartışmalar devam edip giderken, Özel İdarede çoğunluğu elinde bulunduran CHP’li İl Genel Meclis Üyeleri de kendi arasında bu konuda ikiye, üçe ayrılmış durumda. Bazı üyeler eskiyi gündeme getirip, siyaset yapmanın peşinde koşarken, bazı üyeler de, sorunun çözümünden yana caba harcamaya çalışıyor. İl Genel Meclisinde bulunan AK partili üyeler de yukarıdan gelen sese koro halinde eşlik etmeyi yeğliyor.
Şimdi ihale ile ilgili aklıma takılan bazı soruları sizlerle de paylaşalım;
Bir feribotun satın alınması için en önemli unsurlar kapasitenin yanında hızı ve yakıt tüketimidir. GESTAŞ’ın yayınlanmış olduğu şartnamede yakıt tüketiminden hiç bahsedilmiyor. Normalde yakıt tüketimi feribotun değeri kadar önemlidir. GESTAŞ’ın almaya çalıştığı feribotların yakıt tüketimi 4 makineli feribotlara göre en az 2 kat daha yüksektir. Kısaca 5 yıl içinde her iki feribotun yaptığı toplam maliyete (Satın alma-yakıt maliyeti) bakılarak karar verilmesi gerekir.
Ayrıca Çanakkale’de çalışması için alınmaya çalışan gemilerin yabancı klas kuruluşlarına ait olması istenmekte, milli klas kuruluşumuz Türk Loyd’u kabul edilmemektedir. Oysa başta IDO olmak üzere Marmara denizinde çalışan bütün feribotlar Türk Loyd’u tarafından klaslanmaktadır.
Gemi Boyu:80-90 metre
Çanakkale Boğazı’nda 70 metreden 110 metreye kadar bütün gemiler çalışır. Boyu bu kadar sınırlamak rekabeti sınırlar. Oysa şu anda alınmaya çalışılan feribotların boyu 89.96 metredir. Yani 91 metre boyunda olan feribotlar, hız, yakıt tüketim ve iç garaj yüksekliği gibi en önemli konulara bakılmadan ihale dışı bırakılmaktadır.
Sorularımızın devam yetkililerin vereceği yanıta göre sürecektir.
Güngör Yıldız