Gün geçmiyor ki verilen haber bültenlerinin içerisinde bir ZAM, bir de PARTİ kelimeleri kullanılmasın. Halkımız artık bıkmış vaziyette.
Kimse yaptığı işten hoşnut değil, ya yeni bir iş yapmanın peşinde ya da işyerini kapatmanın düşüncesinde… İş dünyasında çalışanlar da patronlar da yönetenler de ve hatta izleyenler bile, hayatlarından hiç memnun değiller. Durum böyle olunca, toplumsal bir homurtu ortaya çıkıyor. Akustik ses bekleyenler hayal kırıklığı yaşıyorlar. Zam haberlerine alıştık! Tepki gösterecek mecal bile kalmadı. Hükümetin ana kulvarlarda yaptığı zamları fırsat bilen çıkarcılar, ardı ardına bir dizi zamlara yükleniyor. Çıkarını düşünen herkesin bahanesi de hazır. Eeee hükümet zam yaptı biz ne yapalım?
Belediyelere su parası ödemeye gittiğinizde bir bakın lütfen. Kaç paralık su alınmış, kaç paralık atık su ve çevre vergisi ödemişsiniz. Tam bir deli dumrul hikayesi.
Haber bültenleri içerisindeki zam kelimesi ve cümlesini anlatmakla bitiremeyiz. Gerçi bizim sektörde para kazanan meslektaşlarımız buna fiyat ayarlaması diyorlar ya neyse.
Biraz da diğer “Parti” sözcüğünün karşılığını bulmaya çalışalım. Yeni partiler kurulacak mı, kurulmayacak mı? Erken seçim olacak mı, olmayacak mı? Kurulursa, kimler nerede yer alacak?
Mevcut partilerden AK Parti’den ne kadar, CHP ve MHP’den ne kadar isim, insan bu partilere gidecek? Tüm bu sorulara net yanıt vermek mümkün değil. Tek bildiğimiz, duyduğumuz başta AK Parti olmak üzere, tüm partilerin bu rüzgârdan beklediklerinden daha fazla etkileneceği yönünde. Hatta bazıları fırtınaya tutulmuş gibi çok sallanıp, sarsılacaklar.
Yeni partilerin oluşumu sırasında ortaya atılan isimler, çok renkli ve önemli noktalarda görev yapanlar. Öğrendiğimize göre Ali Babacan’ın kuracağı yeni partinin Çanakkale yapılanmasının teklif edildiği isim CHP’nin çok canını yakacak. Kabul ettirebilirler mi bilmem ama Çanakkale CHP cephesini sıkacak kimlikte ve nitelikte. Elbette AK Parti de bu rüzgârdan etkilenip okyanusa doğru sürüklenecektir. Belki de bu sürüklenmenin sonu yok olmak ile var olmak arasında geçebilir.
Kurulduğu yılların aksine Çanakkale AK Parti örgütü, tıpkı CHP gibi üç-beş kişinin arasına sıkıştı kaldı. Açılım yapması hep engellendi, engelleniyor. Eski geniş insan ve düşünce yelpazesinden çıkıp, çok dar bir alana sıkıştırıldı. Bu sıkışma beraberinde yeni bir patlamayı, yeni oluşumları getirecek. Bundan kaçınması mümkün değil.
Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale örgütü de tıpkı rakibi, AK parti gibi, çok dar bir alana sıkıştırıldı. Açıyorsun içinden üç ya da beş kişilik bir isim kadrosu çıkıyor. Kimler mi? Ülgür Gökhan, İsmet Güneşhan, Muharrem Erkek, Rebiye Ünüvar (Çanakkale CHP’de siyaset Ülgür Gökhan isminden sonra başlar)
Ve
Belediye Başkan yardımcıları ile Daire müdürleri.
Tıpkı AK Parti’deki Bülent Turan, Yavuzhan Ahıskalı
Ve
Sayın Mali ile Daire Müdürleri gibi.
Güngör Yıldız