Ağustos ayı Çanakkale için çok hızlı geçti.
Dünya çapında isimleri; kendi alanında başarılı olmuş, toplumsal olaylara duyarlı sanatçıları ağırladık.
Kaz Dağlarında altın aramak isteyen Kanadalı firmaya karşı, protesto amaçlı bir çok eylem yapıldı.
İda’nın eteklerinde ünlü sanatçı Fazıl Say, dünya klasiklerini çam ağaçları için seslendirdi.
Ülke genelindeki bir çok meslek örgütü, Kaz Dağları için direnen bir avuç insana destek verdi.
Siyasi parti liderlerinden Meral Akşener, bölgeye geldi, Partisinin en üst düzey isimleri ile birlikte ortak açıklama yaptı.
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları ile birlikte gelip, eyleme katılanlara güç verdi.
Kanada’da da Alamos Gold firmasına karşı yürüyüşler gerçekleştirildi.
CHP Lideri nedense hiç bölgeye gelmedi, Bandırma-Balıkesir arasında dolaştı durdu.
Çanakkale’ye, Kaz Dağlarına dönüp bakmadı bile! “Hasan beyin” burada olduğunu biliyor olsa gerek.
Okullar açılıyor. Öğrenciler, yeni öğretim yılı için ders başı yapacak. Başarılar diliyoruz. Kent içi trafiği düşünmek bile istemem.
Okul demişken, Çanakkale özel okulların istilasına uğradı adeta.
Tekirdağlı bir işadamı geldi, belediyenin yeşil alan için ayırdığı alana bir ay içinde okul kondu yapıverdi.
Bununla kalsak iyi, Samsunlu bir girişimci de üniversite arazisi içine başka bir özel okulunu kurdu.
Çanakkaleli yatırımcılara kan kusturan yerel ve genel bürokrasi temsilcileri, nedense birden eğitim sever oluverdiler.
Birbiri için gözünün üstünde kaş var diye eleştiri yapan iki güzide partimizin temsilcileri de dut yemiş bülbüle döndü.
Eee vardır geçerli bir nedenleri. Bizim aklımız yetmez. Biz devlet okullarından mezun olduk. Mürebbiye ile büyümedik ki.
Yeni Adli Yıl’ın açılışı gerçekleştirildi. Mekanlar ortak olamasa bile “Adalet ve Hukuk” terimleri, dilekleri ortaktı.
Hakim ve savcılar Adliyede, savunma kurumu avukatlar, Cumhuriyet Meydanı’nda yeni Adli Yıla girdi.
Tam 30 Ağustos’u kutladık, yoğun geçen ayı tamamladık, sakin, sessiz bir o kadar da hüzünlü sonbahar aylarına giriyoruz, dedik.
Demez olsaydık. Gerçekten hüzünlü bir tayin haberini aldık. GESTAŞ Genel Müdürü Volkan Uslu, kendi isteği ile görevinden ayrıldı.
GESTAŞ’ın Kurucu Genel Müdürü Hasan İlhan Yürükçü, görevi bıraktırıldığında kasada 19 milyon lira para bırakmıştı.
Sayın Uslu’nun ne kadar para bıraktığını öğrenemedik, fakat birilerinin mal varlığında hatırı sayılır artış olduğu ileri sürüldü.
İnşallah yeni göreve başlayan Genel Müdür, Belediye seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablo gibi bir durumla karşılaşmaz.
Haa bu arada suç ortaklığı en büyük ortaklıktır. Bir bakmışsın Sayın Uslu kentimizin farklı bir kurumunun tepe noktasında görevini sürdürür.
İnsan dostunu da düşmanını da hep yakınında markaj altında tutmak ister!