1989 yılında bir gece her zamanki başka bir seçenek olmamasından kaynaklı tüm Türkiye yine TRT ekranları karşısındaydı.
Ana haber bülteni bitmiş, sıra hava durumuna gelmişti.
TRT’nin deneyimli spikerlerinden Ersin İmer genellikle hava durumu bültenini okumayı bir espri ile bitirirdi.
O gece de Marmara ve İç Anadolu bölgeleri için don olayı bekleniyordu ve İmer de kapanışı “Hepinize donsuz geceler diliyorum” diyerek yapmıştı.
Bu hiç de art niyetli olmayan cümle ne yazık ki çok başarılı bir insanın ekranlardan uzak tutulmasına neden olmuştu.
O yüzden şu köşe için başlığı atarken epey bir düşündüm, acaba ben de “Zamsız geceler diliyorum” dediğim için laubali, düzeysiz falan bulunur muyum diye?
Şaka bir yana son bir kaç yazımda sürekli tekrarlıyorum size, seçim falan harika, heyecanlı, iyi hoş da asıl meselemiz bunların çok ötesinde diye.
Önceki günden bu yana hangi haber sitesini açarsanız açın karşınıza yağmur gibi yağmaya başlayan ama asit yağmuru gibi dokunduğu yeri yakan zamlar ile ilgili haberleri görebilirsiniz.
Dün akşam itibariyle yeni bir zam haberi daha aldık.
Çay, şeker ve motorinin ardından Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nda (EPDK) tarafından elektriğe de yüzde 14.98 zam yapıldı.
Oh mis, suyundan da koy diyecek halimiz yok, kendi aramızda gazeteyi patates baskı olarak mı yapsak diye fikir yürütür hale geldik. Sonra patatese de zart zurt zam yapıldığı, bazen de karaborsaya falan düştüğü için vazgeçtik.
Elektriğe zam gelince, en önemli enerji kaynağımız olduğu düşünülürse kendisinden etkilenmeyecek hiçbir şey olmayacağını hesap etmek de zor olmayacaktır.
Zaten dün itibariyle bu yılın kaynaklarını çoktan tüketip, diğer yıldan yemeye başlamıştık.
Bu gidişle hepimiz (geminin türü farklı da olsa) boyumuzu çok aşan bir denizde uzun süre boğuşacağız gibi görünüyor.
Hayırlısı diyelim.