Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yeni Eğitim Öğretim Yılının Sorunları

Prof. Dr. Esergül Balcı

Prof. Dr. Esergül Balcı

Yeni eğitim öğretim yılı bu sene daha başka sorunlarla başladı.

İlk açılış dersi “Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi” konularını içeriyordu. Dersin videosunda Çanakkale Savaşları sadece millet vurgusu yapılarak Atatürk olmadan anlatılıyor, bu savaşların önderi yok sayılıyordu. Bu savaşı, gökten inen melekler kazandı diyebilirlerdi. Onu diyenler de var çünkü. Neyse ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kazandığı zaferlerle bağımsızlık savaşımızdan söz edilmiş. Bağımsızlık mücadelesi bağlamında Gazze’ye geçiş yapılıyor, onların bu mücadelesi göklere çıkarılıyor, saldıranlar lanetleniyordu. Sonlarda yine şöyle bir Atamızdan söz ediliyordu, uyuyanlar uyanıp tepki göstermesin babından. Gaz almak için.

Okullar İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül’de açıldı. Niye acaba İzmir’in kurtuluşu yerine Gazze önemsendi ve vurgulandı? Yine amaç, Kurtuluş savaşı mücadele ruhunu ve başarısını sağlayan Atatürk ile silah arkadaşlarını unutturmak olmasın! Malazgirt zaferinden söz edilirken savaşı kazanan Türk Ulusunun yok seviyesine indirilmesi gibi.

Okullarımızda ne öğreteceğimize gelince, hariçten gazel okuyanlar çok. Bunlardan birisi de Genel Kurmay eski Başkanı Orgeneral Sayın H. Akar. Paşamız mealen, ‘eğitimin amacı bilgi değildir, Allah korkusudur, kuldan utanmadır. 4/12 yaş arasındaki çocuklara bunu, vatan-millet-bayrak sevgisini, iyilik yapmayı, diğer milli manevi değerleri verirsek, çocuk nereye giderse gitsin gözünüz arkada kalmaz’ diyor. Biz eğitimciler, bilimsel olarak çeşitli sakıncaları olduğu için,  çocuklara 12 yaşından önce soyut bilgi verilmesini önermeyiz.

Paşamız, bilginin üniversitede verilmesini öneriyor. Oysa üniversitenin temeli bu yaş aralığında verilen eğitimlerden oluşur. Lise mezunları o zaman üniversite kapısında niye bekliyor? Herkes istediği üniversitede mi eğitim görüyor?

Bu konuda söylenecek çok söz var ama sadece “Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir” deyip geçelim. Eğitimde bugün gelinen nokta tam da bu tür kafaların sonucu. Okullara imam boşuna mı sokuldu, dinci vakıflarla Milli Eğitim Bakanlığı boşuna mı protokol yaptı.

Bu gidişle daha neler göreceğiz bakalım?

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech