Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çiftçi topraktan uzaklaşıyor

2024 yılında hububat hasadının

2024 yılında hububat hasadının sonuna gelinirken, domatesin hasadı başladı. Tarihinin en sıcak haziran ayını geride bırakırken, iklim değişiklikleri ürünleri olumsuz yönde etkiledi. Peki çiftçi, hububat hasadı sürecinde karlı olan tarafta mıydı yoksa yüzü gülmeyen tarafta mı?

Çiftçi, bu sene hububat hasadını geride bırakırken, domates hasadı sürecine girdi. İklim değişiklikleri ile meydana gelen sıcak havalar, girdi maliyetleri çiftçiyi zor durumda bıraktı. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, Çanakkale Gündem Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunarak; “Çiftçinin bu sene, kara günü zor günü” dedi.

“Çiftçi, bu sene zor bir yıl ile karşı karşıya”

2024 yılının hasat süreci üretici açısından nasıl geçti ve geçiyor? Hububat hasadı, çiftçinin beklentilerini karşıladı mı yoksa girdi maliyetini karşılayamaz durumda mı bıraktı? Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, hasat dönemlerine dair açıklamalarda bulunarak; “2024 yılında, hububat hasadının dönemi bitti. Çiftçi, üretici, ürettiği ürünleri sattı ya da satmak durumda kaldı diyebiliriz çünkü çiftçi, bu sene zor bir yıl ile karşı karşıya kaldı. Bunun bir sebeplerinden biri; iklim değişikliği, her geçen gün iklim değişikliği hissedilir durumda. En başta çiftçiyi, üreticiyi hızlı bir şekilde etkilemekte. Meteoroloji verilerine baktığımız zaman, bu haziran ayı en sıcak ay olarak tarihe geçti. Şu an temmuz ayı içerisindeyiz, bu ay da haziran ayından farklı değil. Çiftçinin her ürettiği bitkinin, ürünün bir insan gibi canlı olduğunu var sayarsak, normal yaşamda insanlar bile bu sıcaklardan etkileniyor, bitkiler de her geçen gün bu sıcaklara maruz kalıyor ve etkisiyle hem ürün düşüklüğü hem kalite düşüklüğü meydana geliyor” diye konuştu.

“Çiftçi yükün altından kalkamaz”

“Devletimizin açıklamış olduğu hububat, buğday, arpa fiyatı yüzde on ikilik bir artış oldu, maalesef çiftçi artık bu üretimin içerisinde yaptığı işten vazgeçmek zorunda kaldı” diyen Ünver; “TÜİK verilerine göre yüze yetmiş beş enflasyon açıklanırken, yüzde on ikilik bir artış ile artık çiftçiye ‘bu işi artık yapma’ demeye getiriyorlar.  Enflasyon verisi yüzde yetmiş beş, yapılan artış yüzde on iki, çiftçi bu yükün altından maalesef kalkamaz. Herkes, ürününü ivedi şekilde ucuz pahalı demeden elden çıkarmak zorunda kaldı çünkü her geçen gün acımasız bir şekilde hayat pahalılığı, enflasyon hızlı bir şekilde yükseliyor. Eğer çiftçi, alacağı bir ürünü zamanında alamazsa borcunu ödeyemezse, banka faizleri aşırı şekilde arttığı için bu yükün altından kalkamıyor. İflas etmemek için ürettiği ürünü ucuz pahalı demeden satarak, ayakta kalmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

“Ürünün kalitesi ve oranı düşmekte”

Ürün kalitelerine değinen Ünver; “Hem ülkemizde hem de dünyada hızlı bir şekilde fiyatlarda ve ürün kalitesi üretiminde düşüş meydana geldi. Dünyanın en büyük hububat buğday üreticisi Rusya’dır. Geçen yıl Rusya’da, yüz yirmi bir milyon ton buğday üretimi oldu, bu sene seksen milyon ton oldu. Türkiye’de geçen yıl üretilen yirmi bir milyon ton iken bu sene beklentimiz on altı- on yedi tonu geçmez çünkü neden? 1 iklim değişikliği yani hava sıcaklığı, 2 insanların girdi maliyetinden dolayı yeterli şekilde ürününü besleyemiyor ve ürününü besleyemediği için de ürünün kalitesi ve oranı düşmekte” şeklinde konuştu.

 

 

“İlacın, gübrenin parasını ödeyemez”

Çiftçinin bu sene zor durumda olduğunu dile getiren Ünver; “Bu sene çiftçinin var olma ve yok olma noktasında olduğunu düşünüyorum çünkü çiftçi, sattığı ürünle, aldığı kredinin, ilacın, gübrenin parasını ödeyemez. Hem ilaç hem gübre hem de mazotta ki yüzde yüz yirmiye varan artış nedeniyle yüzde on üç artış ile alınan ürün hasadının ödeme ihtimali yok. Çiftçinin bu sene diğer yıllara göre daha çok zorlanacağını tahmin ediyorum” sözlerini kullandı.

“Çiftçi domatesi toplamadan tarlada bırakıyor”

“Çanakkale bölgemizde, kapya biberimizden, karpuzumdan, domatesimize varıncaya kadar tüm ürünler çıkmış bulunuyor” diyen Ünver; “Hububattan farksız olarak domates maalesef yerinde saymaya devam ediyor. Şu an Kösedere, Batak Ovası, Mahmudiye tarafında şu an tarla domatesinin fiyatı 5-6 TL. Artık çiftçi domatesi toplamadan tarlada bırakıyor çünkü bir işçinin yevmiyesi bin TL, diğer maliyetleri derken 5-6 TL’ye sattığı domatesle karşılamadığı için ürün maalesef tarlada kalmakla karşı karşıya kaldı. Karpuz 3 TL’ye kadar düştü” diye konuştu.

“Çiftçinin bu sene, kara günü”

Çiftçi için neler yapılabilir noktasına değinen Ünver, “Çiftçinin bu sene, kara günü zor günü. Bir de üstüne sıcaklıklar meydana gelince, yer altı suları her geçen gün azalıyor ve insanların derin kuyuları kurudu, insanlar şu an çaresiz durumda. Ağustos sonu eylül başı gibi ayçiçeği hasadı başlayacak. Vatandaşlar ay

çiçeklerini sulayamadığı için hem dane hem de kalite düşüklüğü üst seviyede, hatta bazı yerlerde ayçiçeği biçilemeyeceği durumda olduğunu gözlemliyoruz. Çiftçi bu sene borcunu ödeyemez duruma geldiğini tahmin ediyoruz. İleriki zamanlarda ayçiçeğinin fiyat açıklaması olacak, buna bağlı hasadı olacak. Bu ürünlerdeki fiyat artışları, çiftçinin yüzünü güldürecek şekilde olursa, en azından nefes alırlar. Hiç yoktan seneye bir umut ışığı olur. Dünya ortalamasındaki buğday fiyatı ile bugün devletimizin açıkladığı fiyat aynı, aşağı yukarı 240-250 dolar seviyesinde, o da 9 TL’ye geliyor ortalama. Çiftçinin girdi maliyetleri, doğru orantıda desteklenmesi gerekiyor. Verilen yüzde onluk bir artışla, yüzde yüzlük girdi maliyeti olduğu zaman, çiftçi burada sınıfta kalıyor, ürünü üretemez duruma geliyor. Çitçinin, gübre ve mazot girdisinin hızlı bir şekilde, doğru ve gerçekçi bir şekilde desteklenmesi gerekiyor. Çiftçi gerçekten desteklenirse, belki çıkmazdan çıkabilir, para kazanabilir duruma gelebilir.  Vatandaş para kazanmadığı işi yapamaz. Çiftçi para kazanamadığı için her geçen gün tarımla uğraşan yaş ortalaması ileri yaşa gidiyor. Bugün çiftçinin, üreticinin yaş ortalaması 58-60 yaşında, son nesil bu. Çiftçinin, bu virajı doğru ve sıkıntısız bir şekilde atlatıp, bundan sonraki geleceğimizin daha refah, daha düzgün bir yolda ilerlemesini istiyorum” dedi.

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech