Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sesimizi kim duyacak?

Türk basını özellikle de

Türk basını özellikle de yerel basın (İşini ciddi ve amacına uygun yapanlar adına) Genel ve yerel idarecilerin Mazlumu ’dur.

(Senaristliğini İhsan Yüce’nin, Yönetmenliğini de Kartal Tibet’in yaptığı, Başrollerinde Kemal Sunal, Ayşen Gruda ve Yadigâr, ‘Mazlum’un rol aldığı ‘Şark Bülbülü’ filmindeki patrondan para karşılığı dayak yiyen roldeki tiplemenin ismi).

Memlekette kimin siniri çıksa hemen önce yerel basını çağırırlar rahatlamak için.

Halkın parasıyla işine gelmeyen, halkın sesini duyuran basın organlarını terbiye etmeye kalkarlar.

Halkın hayatını kolaylaştırmak adına bir makama gelen yetkililer, önce basını susturmaya kalkar.

Her basın mensubu ya da kuruluşu mutlaka bunu tatmıştır.

Bu konuyla o ya da bu nedenle karşılaşmıştır.

Memlekette basın mensubu, çalışanı, sahibi olacaksan mutlaka parası olanlar tarafından terbiye edileceksin!

En azından halkın parası ile seni terbiye ettiklerini sanırlar!

Mutlaka bir mağduriyetin olur.

Ya iktidarın, yönetenlerin yalakası olup dümen suyuna gireceksin.

Ya da halkın sesi olup terbiye edileceksin.

Tercih senin ve senin gibilerin.

Bir yönetici çıkar, halkın vergilerinden kesilen payla, kendisine silahşor yaratır.

Gerçek gazeteciler bir tek halkı adına, ülkesinin kurtuluşu adına tetikçilik yapandır.

Bir kişi adına tetikçilik yapan gazeteci görünümlü kişiler başlar kendi çıkarları için bulunduğu alanda sağa sola ateş açtırmaya, kurşun yağdırmaya.

Kamu adına iş yapıyorum diyen gazeteciler de bir kenara çekilir bekler.

Bu bekleyiş terbiye edilme bekleyişi olmamalı.

Bu bekleyiş halkın ortak sorunlarını dile getirdiysen, getirmeye yeltendiysen başka.

Sahibinin sesi olmaya başlayıp beklentiye girdiysen başkadır.

Kamuda tasarruf diye alıştığımız bir deyim yönetmelik yeniden gündeme geldi.

Tamam, yapalım, bizlerde uyalım.

Eğer memleket bu tasarrufla düzelecekse bizler gazetelerimizi kapatalım.

Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızı da kapının önüne koyalım.

Yerel gazetelere verilen toplam yayın desteği 4 milyar lira dolayında. (Türkiye genelinde)

Yerel gazetelere verilen bu para KDV, Sigorta pirimi (gününde ödenmediği için faizi ile geri dönüyor).

Yetmedi vergi ve elemanlara verilen maaşların üzerinden yeniden geri dönüyor.

Bizler yerel gazetelerde en az ilan almak için resmi olarak 5 dağıtımı, matbaacısı reklamcısını da eklersek toplam 7 kişi çalışmak durumundayız.

Tamam, bizlerin aboneliklerini iptal edin, reklamlarımızı kesin, resmi ilan gelirlerimizi de kaldırın.

Yapılacak toplam tasarruf 4 milyar civarında oluyor.

Bizlerin nefes borusunu tıkayıp, hepiniz birer silahşor seçip yaratın.

Nasıl mı?

Açtırın bir site.

Bulun işten anlamayan, sağa sola ateş edecek adam.

İstediğinizi yazıp eline tutuşturdunuz mu tamam iş bitti.

Fakat unutmayın ki sizin kapınızda karşıya avaz avaz bağıran birisi,

Bir gün gelir, kim fazla verirse onun adına size bağırmaya başlar.

Kamuya ve kurumlara arzım şudur.

Tabelasında “ADALET” ve veya

“CUMHURİYET” yazan kurumların yetkilileri, etkilileri,

Yerel basının sesini lütfen duyun.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech