Nöbetçi Eczaneler
Bir enerji şirketinin Ayvacık’ın köylerinin yakınında jeotermal kaynak arama projesi için, Çanakkale Valiliği’nin verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararını çevre örgütleri mahkemeye taşıdı. Bugün yapılan duruşmada, davanın ertelenmesine karar verildi.
Geçtiğimiz yıl Çanakkale Valiliği tarafından, Ayvacık’ın köylerine yakın bölgede bir enerji şirketinin jeotermal kaynak arama projesi için, “ÇED Gerekli Değildir” raporu verildi. Çevre örgütleri valiliğin kararını yargıya taşıdı. Davanın duruşması bugün Çanakkale Adliyesi’nde görüldü.
Duruşma sonrasında, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği Ziraat Mühendisleri Odası ve Assos Dostları ortak bir basın açıklaması yaptı. Yapılan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Özel bir Enerji Şirketi tarafından, Çanakkale İli, Ayvacık İlçesi, Babadere, Kocaköy ve Taşağıl Mahalleleri sınırlarında jeotermal kaynak arama amacıyla sondaj arama kuyusunun açılması planlanmaktadır. Arama, üretim ve reenjeksiyon amacı ile açılacak kuyulardan beklenen neticenin elde edilmesi halinde Çift (Binary) Çevrim JES kurulması planlanmaktadır. Proje için Çanakkale Valiliği tarafından 18.04.2023 tarihinde “Çevre Etki Değerlendirme Gerekli Değildir” kararı verilmiştir. Karar, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’miz, Ziraat Mühendisleri Odası, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği (EMARÇEP), Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği ve Assos Dostları’ndan üç bireysel davacı tarafından yargıya taşınmıştır. Açılan dava kapsamında, bilirkişi incelemesi ve keşfi yapılmış ve bilirkişi raporu davacılar lehine gelmiştir.
11 adet sondaj öngörülen proje alanında tarım alanı ve mera bulunmaktadır. Tarlaların tamamı özel mülkiyete aittir. Şirket mevcut santralına 2. Bir ünite eklemek için ÇED başvurusu yapmış, “ÇED Gerekli Değildir” kararı almış, karar dava edilmiş ve kazanılmıştır. Şirket bu nedenle yeniden ÇED süreci başlatmış ve 06.10.2023 tarihinde Ayvacık İlçesi Tuzla Köyü’nde “Halkın Katılımı Toplantısı” yapılmıştır. Toplantıya katılarak proje ile ilgili itirazlarımızı sunduk. ÇED süreci devam etmektedir.”
Jeotermal Kaynak Arama Projelerinin Zararlarına
Basın açıklamasının devamında Jeotermal Enerji santrallarının ve jeotermal kaynak arama projelerinin zararlarına da değinilirken, “Yeraltı ve yüzey su kirliliği, ağır metal kirliliği, jeotermal kirlilik, arazi bozunumu, deprem tetiklemesi, heyelan tetiklenmesi, su kullanımı, ekosistemde bozulma, görsel bozulma, hava kirliliği, insan ve yaban hayat üzerinde olumsuz sağlık etkileri, yaşam alanları üzerinde olumsuz etkiler, tarım alanı, mera alanı, sulak alan kaybına neden olur. Tesislerden havaya bırakılan gazlarda karbon dioksit (CO2), hidrojen sülfür (H2S), metan, hidrojen, sülfür dioksit ve amonyak çıkmaktadır. Bu gazlar hem insan sağlığına hem de tarıma zarar vermektedir. Yeraltına geri basılması gerekirken basılmayan akışkanlar derelere, açık alanlara verilmektedir. Bu akışkanlardaki çözünmüş mineraller yerüstü veya yeraltı sularını zehirlemekte ve tarımsal alanlara ve bitki örtüsüne zarar vermektedir” ifadeleri kullanıldı.
