Büyük felaket kapıda…

Mayıs ayının sonlarına doğru gelirken, bir soğuk bir sıcak geçen günlerimiz psikolojik olarak bir çıkmazın içine sokarken, insan sağlığı açısından da tehditler oluşturuyor. Öte yandan uzmanlar, 2030 ile 2050 yılları arasında iklim değişikliği sonucunda yaklaşık 250.000 ek ölüme neden olması beklendiğini belirtti.

Tam kışlıkları kaldırıp, yazlık kıyafetlerimizi dolaplarımıza yerleştirmeyi planlarken, mayıs ayı yapacağını yaptı ve dengesiz hava durumları ile akılları karıştırdı. Bir soğuk bir sıcak geçen günlerimizin beraberinde getirdiği olumsuz durumlara ilişkin Çanakkale Gündem Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Çanakkale İl Sağlık Müdürü Gökhan Baştürk; “Dünya’nın iklimi değişmektedir. Bu değişim ne yazık ki; dünyamızı, atmosferi ve üzerinde yaşayan tüm canlıları da olumsuz etkilemektedir” dedi.

İnsan sağlını tehdit ediyor

Son zamanlarda yaşanan dengesiz hava durumları vatandaşları bir çıkmazın içine soktu. Çanakkale İl Sağlık Müdürü Gökhan Baştürk ise iklim değişikliği, sıcak hava dalgaları, kontrol edilemeyen yangınları gibi konulara dair açıklamalarda bulunarak; “Yaşamın doğal bir parçası olan iklim; Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından ‘belirli bir yer için aylardan binlerce veya milyonlarca yıla kadar değişen uzun bir süre boyunca ortalama hava koşulları’ olarak tanımlanmaktadır. İklim değişikliği ise; nedeni ne olursa olsun iklimin ortalama durumunda ve/veya değişkenliğinde onlarca yıl ya da daha uzun süre boyunca gerçek­leşen değişikliklerdir. İklim doğal ve insan etkisi sonucu değiş­me eğilimi göstermiştir. Özellikle insan faaliyet­leri sonucu oluşan küresel ısınmanın insan sağlı­ğına olumsuz etkileri görünür hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

‘Dengeyi tehdit eden kirleticiler’

“Günümüze kadar küresel iklimdeki değişiklikler yüzyıllar boyunca kıtasal sürük­lenme, çok sayıdaki astronomik döngüler, solar enerji verimindeki varyasyonlar, volkanik akti­viteler gibi doğal nedenlerle gerçekleşmiştir” diyen Baştürk; “An­cak 19. yüzyılın ortalarından beri, ilk kez insan etkinliklerinin de iklimi etkilediği yeni bir döne­me girilmiştir. Artan enerji ihtiyacını karşılamak için daha fazla kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtları kullanılması neticesinde, atmos­fere iklimdeki dengeyi tehdit edecek boyutlarda kirleticiler salınmıştır” diye konuştu.

“Tüm canlıları da olumsuz etkilemekte”

İklim değişikliklerinin tüm canlıları etkilediğini belirten Baştürk; “Dünya’nın iklimi değişmektedir. Bu değişim ne yazık ki; dünyamızı, atmosferi ve üzerinde yaşayan tüm canlıları da olumsuz etkilemektedir. Ancak dünyanın ikliminin değişimi tüm dünyada eşit şiddette olmadığı gibi her birey de farklı tepki vermektedir. İklim değişikliği; çağımızın en önemli çevresel ve ekonomik sorunları arasında ön sıralarda yer alan, özellikle bulunduğumuz coğrafyada sağlıktan tarıma, yaşamın her alanında olumsuz etkiler oluşturan son derece karmaşık bir sorundur” sözlerini kullandı.

“250.000 ek ölüme neden olması bekleniyor”

“Dünya Sağlık Örgütüne göre; iklim değişikliği, sıcak hava dalgaları, kontrol edilemeyen yangınlar, seller, tropik fırtınalar ve kasırgalar gibi insani acil durumlara doğrudan katkıda bulunuyor ve bunların ölçeği, sıklığı ve yoğunluğu artıyor” sözlerini kullanan Baştürk; “Araştırmalar halihazırda 3,6 milyar insanın, iklim değişikliğine oldukça duyarlı bölgelerde yaşadığını gösteriyor. 2030 ile 2050 yılları arasında iklim değişikliğinin, yalnızca yetersiz beslenme, sıtma, ishal ve sıcaklık stresi nedeniyle yılda yaklaşık 250.000 ek ölüme neden olması bekleniyor. Sağlığa doğrudan zarar maliyetinin (tarım, su ve sanitasyon gibi sağlığı belirleyen sektörlerdeki maliyetler hariç) 2030 yılına kadar yılda 2-4 milyar ABD doları arasında olacağı tahmin edilmekte. Zayıf sağlık altyapısına sahip bölgeler (çoğunlukla gelişmekte olan ülkeler) hazırlık ve müdahale desteği olmadan bu durumla en az başa çıkabilecek bölgeler olacaktır. İnsanlar iklim değişikliği nedeniyle sıcaklık, nem, deniz seviyesinin yükselmesi ve daha fazla meydana gelmeye başlayan şiddetli hava olaylarında meydana gelen değişikliğe doğrudan maruz kalmakta ve su kalitesinde, yiyecek kalitesinde, ekosistemde, tarımda, endüstride, yerleşim yerlerinde ve ekonomide meydana gelen değişikliklerden ise dolaylı olarak etkilenmektedir” dedi.