Prof. Dr. Esergül Balcı
Ülkemizde iki günde yedi kadın öldürüldü. Bir çeşit cinskırım-kadın katliamı var. Tarikatların isteği ile kaldırılan İstanbul Sözleşmesi için “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” derken savunduğumuz tam da buydu.
Bu kadar insanı aynı sürede köpekler öldürseydi, ortada köpek kalmazdı. Ama katliamcılar elini kolunu sallayarak geziyor. Neymiş iyi hal varmış.
Ülkemizde her gün savunmasız kadınlar öldürülüyor ama onları savunan, koruyan, sarıp sarmalayan Devlet yok. Çünkü şeriatta kadın ikinci sınıf vatandaş. Devlet korumayınca insanlar nasıl korusun.
Kadın erkek kavgasında kadını kurtarmaya çalışan bir genç, şiddet uygulayan erkeği istemi dışında öldürünce en ağır cezaya çarptırılmadı mı? Kasıtlı bir durum olmadığı halde.
Öte yandan, 28 Şubat’ta yasaların kendilerine verdiği görevi yerine getirenler, 80 yaş civarında olmalarına rağmen hücrede ölüme terk edilmiş durumda. Üstelik dönemin başbakan ve başbakan yardımcısı onları suçlamaz ve şikayetçi olmazken.
İktidara yakın suçlular ise 70’li yaşlarda olmalarına rağmen dışarıda. Ya afla ya da kılıfına uydurularak. Tek adam yönetimiyle gelinen nokta maalesef bu!
Ülkemizde şeriat çığlıkları atanlar var. Üstelik bunu Adliyede göz göre göre yapıyorlar. Cumhuriyeti korumakla yükümlü savcılar suskun. Şeriatla İslam eşitleniyor. Acaba hangi şeriat? Bunu isteyenler Kur’anı okuyup anlasalar zaten bu istekten vazgeçerler.
Okullarda imamlar ÇEDES Projesi kapsamında çocukları camilere, mezarlığa götürdü, mezarlık temizletti. Bunlar yetmedi bir okulda, çocuklara annelerinin mezarının maketi yapıldı ve dua okutuldu. Böyle bir eğitim hangi mantığa, hangi eğitim felsefesine, hangi eğitim psikolojisine ve eğitim bilimine sığıyor.
Genç kuşakları geleceğe ve hayata hazırlamakla yükümlü olan eğitim, çocukları geçmişe ve öteki dünyaya kısaca ölüme hazırlıyor. Hayattan koparıyor. Bunun sonucunun nerelere varacağı hiç mi düşünülmüyor?
Yıllardır yapılan planlı programlı çabalarla, üstelik teşvik edilerek, bu kadar imam boşuna yetiştirilmedi elbet.
Bütün bunlar neden oluyor acaba? Bir de onu düşünelim.