Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Varlığını Farketmek

Dogmatik değil fakat ahlaki

Dogmatik değil fakat ahlaki olan, sade ve aydınlatıcı bir çok bilgiyle karşılaşıyoruz fakat çoğumuz, yaradılış konusuna önem vermediğinden,  bu bilgiler yerine ulaşamıyor. O zaman, insan, yaşamın gerçek anlamını ve eşsizliğini idrak etmekte zorlanıyor. Hayatın oluşumunu ve yeniden yaradılışını  iyi değerlendiremiyor.

Çoğunluğumuz, kendini farketme yolundan saptı çünkü tüm odağını, kendi icadı olan yenilikler ve teknolojik aletlerin üzerine yoğunlaştırdı. Böylece, kendi fikirlerimiz ve yaratılan maddeler tarafından kontrol altına alındık. Zihinsel olarak tıpkı bir çocuk gibi, yaratılan oyuncaklarla oyun oynuyoruz.

Bu durum, hiç te hoş görünmüyor fakat düzeltilebilir. Zihnimizde, varoluş hakikatinin dışında yaratılmış düşünceleri kabul etmek yerine, gerçekleri görmeye başlayabiliriz.

Zihnimizi, meditasyon yoluyla sakinleştirerek, gerçeğin algılanmasına açık hale getirebiliriz. Bu süreç boyunca, gezegenimizde sürekli gelişen illüzyonlar içinde, dürtülerin peşinde olan bilinçli zihni susturabilir ve devreden çıkarabiliriz. Bu arada, hızlı bir şekilde, yaradılış gerçeklerine dönebiliriz.

Gerçeği öğrenmek istiyorsak, “mutlak sevgi” düşüncesine dönmek zorundayız. Yani, kim olursak olalım ve kendimizi hangi biçimde ifade edersek edelim, diğer kardeşlerimizle tam bir uyum ve birlik içinde olma düşüncesine sahip olmalıyız.

Ayrılığı yaratan illüzyonlar, yanılsama yaratıyor fakat zihnin bunlara takılması, meditasyon yoluyla hafifletilebilir. İlüzyonlar, bizler tarafından yaratılıyor çünkü  onlardan çok yararlanıyoruz. Bir illüzyon içinde yaşayarak ve onu kullanarak ta, deneyimleme yoluyla, hızlı bir şekilde tekâmül edebiliriz. Bu şekilde, idrakini derinleştirebilir ve ruhsal olarak ilerleyebilir. Gerçeğin dışında yer alan bu düşüncelerin sağladığı, olasılıkların doğasını anlayabilmek önemlidir çünkü ancak bu yol ile, varlığımızı analiz edebilir, zihni sakinleştirerek, bu olasılıklara, sevgi ifade edecek şekilde tepki verebiliriz. Bizi kuşatan illüzyonun bizlere bir şeyler öğretmek için var olduğunu hatırımızda tutmamız önemlidir fakat öğreteceklerinin farkında olabilirsek yararını görürüz. Bu, bir ruhsal tekamül yoludur. Birçoğumuz içinde bulunduğumuz illüzyonları yaşıyor fakat ne yazık ki, çok azımız, illüzyonları tekamül etmek için kullanıyor. Bazılarımız ancak, bilinçaltıyla algılama düzeyinin ötesine geçemiyor çünkü kalplerini sevgiye açamıyor. İllüzyonların, ruhsal gelişimimiz için kullanılabileceğini kabul edersek, gelecek adımı atmak ve bizi etkileyen diğer tüm faktörlere rağmen, sevgi ve kendimizi idraklandırmak  için kullanabiliriz. İlüzyonların doğasını ve onları deneyimleme amacını anlamak, idrakimizi derinleştirmeyi ve ruhsal olarak gelişmeyi kolaylaştırır.

Her birimiz, bir illüzyon veya kurgulanmış bir oyun içinde bulunuyoruz. Gerçekten istersek, bu illüzyon oyununda, gerçek dışı düşüncelerimizi, daha çabuk tekâmül edebilmede kullanabiliriz.

Kendimizi, önce zor görünen bu sürecin kavrandığı ve uygulanmasına başlandığı noktaya nasıl ulaştırabiliriz?

İstemek, ulaşmak istediğiniz yerin anahtarıdır. İçinde bulunduğumuz illüzyonda,  istediğinizi çok kez elde edemiyormuşsunuz gibi görünür fakat bir çok durumda, bunun tam tersi geçerlidir. Böyle sonuçlarla karşılaşılmasına rağmen, istisnasız hepimizin, ne istiyorsak, aynen onu elde ettiğimizi söylemek, size çelişkili gibi görünebilir.

Belki de, istemenin ne demek olduğunu anlamıyoruz. Belki de, zekâmızı, henüz bunu anlayabilecek düzeyde kullanamıyoruz. Belki de, gerçekten isteğimizin ne olduğunu netleştiremedik ve bilmiyoruz.

İllüzyon içinde bulunurken, zihinsel yeteneklerimizle kendimizi ve yaratılmış her şeyi, tam olarak anlamak ve görünenin ötesinde ne özellikler taşıdığımızı fark edebilmek zorlaşır. İsteklerimizi berrak olarak belirlemek için, zihnin karmaşık düşüncelerinden uzaklaşmamız gerekir. Bir süre meditasyon yapmamız, zihnin sürekli veri akışından uzaklaşarak, sakinlik ve dinginliğe götürür. O zaman, kalbimizle bağlantı kurabilir ve gerçekten ne istediğimizi bulabiliriz. Dua etmek, müzik dinlemek, şarkı söylemek veya ilham veren bir kitap okumak zihni sakinleştirmeye yarayan diğer yollardır.

Önyargılı olmaktan ve neden-sonuç olduğuna inandığımız bilgilerden vazgeçmemiz zordur fakat gerçek, bu değildir. Bu, gerçek dışı bir bilgiden doğan, başka bir illüzyondur ve biz insanların, gezegenimizde yarattığı karmaşıklığın da, basit bir ürünüdür. Düşüncelerimizi, böyle karmaşa yaratan ilüzyonlardan kurtardığımızda, gerçek açık ortaya çıkarak yolumuza ışık olacaktır.

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech