Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Keşke Hepimiz Bir Angut Olsak

Öyle zor zamanlar ki.

Öyle zor zamanlar ki. Kimsenin kimseye tahammülü de yok kredisi de. Herkes kavgada herkes suizanda. Geçim, yaşam, nefes ve bilumum kaygıları büyük bir patlamanın arkada bıraktığı kara duman gibi solumak zorundayız. O kadar acımasız ki insanoğlu. Büyüklerimizin zamanında kapıları bile kilitlemedikleri dönemleri hayal etmenin bile hayal olduğu jenerasyondayız.

Bir gün sokakta yürürken bir kavgaya şahit oldum. Trafikte oluşan bir kaza sonrası arabadan inen iki adamdan birinin diğerine ettiği bir söz bana bu satırları yazdırdı. Biri diğerine “Angut angut nereye bakıyorsun ki “dediği için karşıdaki bunu hakaret sayarak kavganın süresi uzadı. Olay uzayadursun ben Angut gibi bakmak deyiminin neden bu kadar hakaret olduğunu merak ettim ve haddimce araştırdım. Ama ortaya çıkanlar gerçekten hakaretti ama bakın kime…

Angut görüntüsü ördeğe benzeyen bir kuş türü. Renkleri, büyüklükleri gibi kitapsal bilgilerden sonra içime sızan o yere geldim. Angut kuşu eşi öldüğü zaman yanına o anda başka bir yırtıcı hayvan veya insan gelirse dahi gözlerini bir saniye bile eşinin ölüsünden ayırmadan beklermiş. Taaaa ki kendisi de orda ölene kadar. Ve bu özellik sadece angut kuşlarında varmış. Angut gibi bakmak deyimi de meğer buradan gelir ve kavgalara hakaret olurmuş.  Trajikomik bir kullanım yanlışının ortasında içim yandı. Kadın cinayetlerinin bu kadar arttığı, insanın insanı bu kadar kolay katlettiği dönemde bu kuştan alacak ne çok nasibimiz varmış. Kadınını acımasızca öldürdükten sonra bir tane de kendi kafasına sıkan sözüm ona erkeklerin yanında angut erkeği eceliyle ölen eşinin eceline talip. Ve insanoğluna hakaret sayılan angut’un meğer kuşa ne büyük hakaret olduğunu anlamamız gereken bir dram.

Elçin Durmaz

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech