Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kendimizi En İyi, Ana Dilimizle İfade Ederiz, Değil Mi? – I

Dil ve düşünce, insanı

Dil ve düşünce, insanı diğer canlılardan ayırır. İfade edilmeyen bir düşünce, anlam taşımaz. Düşünce ve duygularımızı, dil sayesinde ifade ederiz. Her bir sözcüğün kendi anlamı olsa da, dil oluşturamazlar çünkü sözcüklerin dil bilgisi kurallarıyla kullanılmaları gerekir. Ancak o zaman, mesaj iyi bir şekilde karşı tarafa iletilebilir.

Dil, iki farklı şekilde, “İnsanlar arasındaki anlaşmayı sağlayan bir araç”  ve “nesiller arasında, insanlığın kullandığı bir bağ” olarak tanımlanabilir. Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan bir araç olduğu kadar, madde dünyasının nesneleri ve olgularını algılamak için de gereklidir. Nesneler ve durumlar dil ile kavranıldığında, anlam bulurlar. Bizler, bu anlamsal bağlantılar olmadan, yolumuzu bulmakta zorlanırdık ve anlamlı bir dünyada hayvanlardan farkımız olmazdı.

İnsanoğlu, dil aracılığı ile anlaşabiliyor ve dil ile iç içe yaşıyor. Bu gerçeğe rağmen, son yıllarda, hızla hayatlarımızın merkezine oturmuş, dijital etkileşim ve iletişim modeli, çoğumuzun kendimizi sözel ve hatta yazılı iyi ifade edemeyişimize neden oluyor. Çocuklarımızın ve gençlerimizin, kendi ana dillerini gereği gibi kullanamamaları, ilişkilerine zarar veriyor çünkü sanal dünyada oluşturulan ilişkiler insanların birbirlerinden daha çok uzaklaşmalarına ve duygu arkadaşlığı kurmalarına engel oluyor. İnsanın doğasında, sosyalleşme önemli bir yer tuttuğu halde, içi duygularla zenginleştirilmemiş bir iletişim yolu,  birbirimize olan anlayış-hoşgörü-sevgi ve şefkati zayıflatıyor.

Dil, kültürümüzü taşıyan önemli bir araçtır ve birbirini etkileyen, iki olgu olarak ele alınmalıdır. Birinde olan değişim, diğerini de etkilediğine göre, dilde yapılması planlanan gelişimleri, ortak kültürün yaratıcısı olan toplumu hesaba katmadan, yerine getiremeyiz. Şimdilerde yaratılan dijital kültür, toplumu, sonuçları öngörülemeyen durumlara sürüklerken, milli kültürümüzde yozlaşmalar oluşmaya başladı. Bu da dilimizin, zamanla zenginleşmesi yerine, yoksullaşmasına neden oluyor. Eğitim ilk önce evlerde, aileler arasında başladığına göre, bu konuya en önce, anne ve babaların hassasiyet göstermesi yerinde olacaktır.

Birlik ve bereberlik, ancak milli değerlerde buluşmayla olabilir. Bu yüzden, ortak aklın,  kendi diline ve kültür yapısına sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Kendimizi, dış uyaranlara karşı, ortaklaşa oluşturduğumuz toplumsal değerlere sarılarak koruyabiliriz. Bana, yararımıza gibi gösterilen ve konfor sağlayacağı düşüncesinin altına gizlenmiş, her bir hizmeti sorgulamadan kullanmak, kendi gücümüzü kolayca teslim etmek gibi geliyor.

Bir dil bilimci ve yıllarca dil eğitmenliği yapmış birisi olarak, ana dilimizin hızla yoksullaşmasına gönlüm razı gelmiyor. Sizleri, bu konunun üzerinde derin düşünmeye davet ediyorum.

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech