Bugünlerde artık her şey ne yazık ki mış gibi yapılıyor.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamaları Devlet tarafından mış gibi kutlandı. Oysa 100. Yıl bir asrı ifade ediyor. Bir yıl boyunca kutlanabilirdi. 50. ve 75. Yıl kutlamaları 100. Yıl kutlamalarından çok daha görkemli, planlı, programlıydı ve en önemlisi Devlet katılımlıydı.
Ama halkımız Cumhuriyetine ve Atasına sahip çıktı, mış gibi kutlayanlara 100. Yılda gereğini yaparak tokat gibi bir cevap verdi.
Cumhuriyetin 100. yılını gölgelemek için savaşta ölen Filistinlilere sahip çıkmak adına, 3 günlük yas ilan edildi, yetmedi 28 Ekim günü miting yapıldı. Başka gün kalmamış gibi.
Filistin ne yaptı? 6 Şubat depremzedeleri için yas mı ilan etti, KKTC’de bize sahip mi çıktı? Doğu Akdeniz’deki doğal gaz sorununda kimden yana tavır koydu?
İsrail’in kadınları, çocukları öldürmesini elbette kınıyoruz. Savaş istemiyoruz ama gerçekleri de din kisvesi altında şalla örtemeyiz.
Öte yandan gerçekleri haykıran Emine öğretmen gözaltına alındı, sonra bırakıldı. Dava açıldı. “Halkı kin ve nefrete sürüklemiş”. Sanki halk sokağa dökülmüş gibi.
Aydın’da bir öğrenci kızımız bakımı yapılmış gibi duran asansörde gençliğinin baharında hayattan koparıldı.
Öğrenci yurdundaki yemekhanede yapılan temizmiş gibi olan yemekten yiyen öğrenciler zehirlendiler. O yoklukta varsılmış gibi bir de ilaç parası ödemek zorunda kaldılar. Neyse ki hala hayattalar.
Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bir milletvekilimiz hala hapiste rehin tutuluyor. Mahkemeler, hak hukuk varmış gibi çalışıyor.
Emeklilere verilen beş bin liralık sus payı ile ahir ömürlerinde, emekliler yaşatılıyormuş gibi yapılıyor. Oradaki haksızlık diz boyu 40 sene çalışıp SGK’ya emekli kesintisi ödeyenle, 20 sene çalışıp emekli kesintisi ödeyene aynı emekli maaşı ödenerek, fakirlikte eşitleniyor. Adalet varmış gibi yapılıyor.
Say say bitmiyor mış gibiler. Sonuçta ülkemiz mış gibi yönetiliyor.
Prof. Dr. Esergül BALCI
EĞİTİM POLİTİKASI UZMANI